Loading...
15.04.2022

Vekilin Borçlu Şirketin İflası Nedeniyle Vekaleti Ve Müflis Şirketi Temsil Yetkisinin Sona Erdiği Aktif Husumet Yokluğu Nedeniyle Şikayetin Reddine Karar Verilmesi Gereği

T.C. Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 
Esas: 2016/ 10869 
Karar: 2017 / 2234 
Karar Tarihi: 21.02.2017
ÖZET: Borçlu şirketin iflası nedeniyle vekaleti ve müflis şirketi temsil yetkisi sona eren vekilin vekalet ehliyetinin bulunmadığı ve dolayısıyla şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmasının mümkün olmadığı açıktır. O halde, mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekir.
(6098 S. K. m. 513) (818 S. K. m. 397) (6100 S. K. m. 114)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi`nin 13.09.2011 tarihli kararıyla borçlu ... Metal Tic. ve San. A.Ş.`nin iflasına karar verildiği, Bakırköy İflas Dairesi`nin 13.09.2011 tarih ve 2011/28 sayılı yazısı üzerine anılan şirket hakkında iflasın açıldığı hususunun 30.09.2011 tarihinde ticaret siciline tescil edilerek 05.10.2011 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi`nde ilan olunduğu, bilahare, müflis borçlu şirket vekili tarafından 05.08.2005 tarihli vekaletnameye dayalı olarak icra takibinin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi ile 24.11.2015 tarihinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 513. maddesi hükmü uyarınca (mülga 818 sayılı BK`nun 397. maddesi) vekalet sözleşmesi, vekalet verenin iflası ile son bulur. İflas kararının verilmesi ile birlikte müflisin iflas idaresi kanalıyla temsili gerekmekte olup; iflas idaresinin seçilmesinden önceki dönemde, temsil yetkisi iflas dairesine aittir. HMK`nun 114/1-f maddesi uyarınca ise; vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması dava şartıdır. Bu nedenle, davaya vekalet ehliyetinin mahkemece re`sen gözetilmesi gerekir.

Bu durumda, somut olayda, borçlu şirketin iflası nedeniyle vekaleti ve müflis şirketi temsil yetkisi sona eren vekilin vekalet ehliyetinin bulunmadığı ve dolayısıyla şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmasının mümkün olmadığı açıktır.

O halde, mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK`nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.