Loading...
07.07.2022

Üst Makamlara Başvuru Yolu

T.C. Danıştay 9. Daire
E. 2009/4653
K. 2012/764
T. 16.2.2012

• TAHSİL HARCININ İADESİ TALEBİ ( Üst Makamlara Başvurmaya İlişkin Hükmün Yükümlülük Değil Hak Olduğu - Doğrudan Dava Açılabileceği )
• ÜST MAKAMLARA BAŞVURU YOLU ( Tahsil Harcının İadesi Talebi/İhtiyari Bir Usul Olduğu - Yapılan Başvuru Olmasının İdari Dava Açılmasını Engellemeyeceği )
• DOĞRUDAN DAVA AÇMA ( Tahsil Harcının İadesi Talebi/Üst Makamlara Başvuru Yolunun Yükümlülük Değil Hak Olduğu - İhtiyari Bir Usul Olduğu/Doğrudan Dava Açılabileceği )
• İDARİ DAVA AÇMADAN ÖNCE ÜST MAKAMLARA BAŞVURMA ( Tahsil Harcının İadesi Talebi/Üst Makamlara Başvuru Yolunun Yükümlülük Değil Hak Olduğu - İhtiyari Bir Usul Olduğu/Doğrudan Dava Açılabileceği )
2577/m.7, 11
ÖZET : Dava ödenen tahsil harcının ret ve iadesi istemine ilişkindir. 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu`nun 11. maddesinde yer alan üst makamlara başvuru yolu zorunlu değil ihtiyari bir başvuru yoludur. İlgililer dava açma süresi içinde doğrudan dava açabilecekleri gibi dava açmadan önce, tesis edilen işlemin kaldırılmasını, geri alınmasını değiştirilmesini veya yeni bir işlem yapılmasını üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan isteyebilirler. Öngörülen bu usulün ihtiyari bir usul olması nedeniyle de ilgililer bu yola başvursalar dahi, dava açma süresi içinde olmak şartıyla, idari dava da açabilirler. Zira getirilen bu düzenlemeyle ilgilere bir yükümlülük değil, bir hak tanınmaktadır. Hal böyle olunca, 11. madde kapsamında bir başvuru da bulunulmuş olması ve bu başvurunun henüz sonuçlanmamış olması ilgililer tarafından idari dava açma süresi içinde dava açılmasını engellemez. Bu husus gözetilmelidir. 
 
İstemin Özeti: Ödenen tahsil harcının ret ve iadesi istemiyle açılan davayı; olayda, davacı banka tarafından kullandırılan kredinin geri ödenmemesi nedeniyle teminata alınan taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibi safhasında davacı banka tarafından ödenen tahsil harcının ret ve iadesi istenmekte ise de, 02.06.2008 tarihinde ödenen harcın iadesi istemiyle 10.06.2008 tarihinde davalı idareye başvurulduğu, bu başvuru ile dava açma süresinin durduğu, davanın ise dava açama süresinin durduğu 25.06.2008 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davalı idareye yapılan başvuru üzerine herhangi bir işlem tesis edilmesi beklenilmeksizin açılan davanın bu aşamada inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle reddeden İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin 18.3.2009 tarih ve E:2008/2271, K:2009/690 sayılı kararının; tahsil edilen harç, tahakkuku tahsile bağlı bir mali yükümlülük olduğundan, bu tutarın iadesi istemiyle 30 gün içinde açılan davanın yasal olduğu ve işin esasının incelenmesinin gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 
 
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. 
 
Danıştay Savcısı Mehmet Sağlam`ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 
 
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 
 
Tetkik Hakimi Emrah Özcan`ın Düşüncesi : İleri sürülen İddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir. 
 
TÜRK MİLLETİ ADINA 
 
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü: 
 
KARAR : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7.maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay`da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, bu sürelerin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı, vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin: tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin: tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği tarihi izleyen günden başlayacağı hükme bağlanmıştır. 
 
Aynı Yasanın Üst Makamlara Başvurma Başlıklı 11. maddesinde ise, "İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır." hükümlerine yer verilmiştir. 
 
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden 02.06,2008 tarihinde ödenen tahsil harcı için aynı tarihli sayman mutemedi alındısının düzenlendiği ve davanın bu tarihten itibaren 30 gün içinde 25.06.2008 tarihinde açıldığı, Vergi Mahkemesince de, 02.06.2008 tarihinde ödenen harcın iadesi istemiyle 10.6.2008 tarihinde davalı idareye başvurulduğu, bu başvuru ile dava açma süresinin durduğu, davanın ise dava açma süresinin durduğu 25.6.2008 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davalı idareye yapılan başvuru üzerine herhangi bir işlem tesis edilmesi beklenilmeksizin açılan davanın bu aşamada inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği anlaşılmıştır. 
 
2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu`nun 11. maddesinde yer alan başvuru yolu zorunlu değil ihtiyari bir başvuru yoludur. İlgililer dava açma süresi içinde doğrudan dava açabilecekleri gibi dava açmadan önce, tesis edilen işlemin kaldırılmasını, geri alınmasını değiştirilmesini veya yeni bir işlem yapılmasını üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan isteyebilirler. Öngörülen bu usulün ihtiyari bir usul olması nedeniyle de ilgililer bu yola başvursalar dahi, dava açma süresi içinde olmak şartıyla, idari dava da açabilirler. Zira getirilen bu düzenlemeyle ilgilere bir yükümlülük değil, bir hak tanınmaktadır. Hal böyle olunca, 11. madde kapsamında bir başvuru da bulunulmuş olması ve bu başvurunun henüz sonuçlanmamış olması ilgililer tarafından idari dava açma süresi içinde dava açılmasını engellemez. 
 
Bu durumda, harcın ödendiği tarihten itibaren bu harcın iadesi istemiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda öngörülen 30 günlük süre içerisinde açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken davanın reddedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır. 
 
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin 18.03.2009 tarih ve E.2008/2271, K:2009/690 sayılı kararının bozulmasına, 16.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.