Loading...
21.06.2022

Taşınmazın Aynına İlişkin İlamlar 10 Yıllık Zaman Aşımına Tabi Değildir

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 
E: 2014/ 24746 
K: 2017 / 633 
T: 23.01.2017

ÖZET: Derdestlik sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
(4721 S. K. m. 713) (1086 S. K. m. 187) (6100 S. K. m. 114, 115) (2004 S. K. m. 39)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Davacı vekili, 1792 parsel sayılı taşınmazın, müvekkili tarafından davalıların murisi ...ler`den 1977 tarihinde harici satış senedi ile satın alındığını, ...`lerin rahatsızlığı nedeni ile tapuya gidip işlem yapılamadığını, aynı konuda daha önce ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi`nde açılmış bulunan davada davalılardan ... tarafından taşınmazın satışının ikrar edildiğini belirterek taşınmazın davacı adına tescilini, olmazsa bedel tazminine karar verilmesini istemiştir. 

Davalılardan ..., ... ve ... vekili; daha önce aynı konuda ... 5. ASHM` nin 2000/803 esasında açılmış bir dava bulunduğundan derdestlik itirazında bulunduklarını, aynı zamanda bu davanın kesin hüküm olduğunu, davacının iddia ettiği satış tarihinden itibaren 10 yıldan fazla zaman geçtiğinden zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın tapulu olduğu için harici satışın geçersiz bulunduğunu, davalı murislerinin fiil ehliyeti bulunmadığından sözleşmenin bu yönü ile de geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulü ile, ... ili ... ilçesi ... köyü ... ada 2 parsel sayılı taşınmazın ...ler adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, Davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, yargılamanın ilerleyen aşamalarında, davacı vekilinin 10/10/2013 tarihli beyanların sunulması dilekçesi ile TMK 713/2 maddesinde yer alan ölüm nedenine dayalı istekten bahsederek iptal ve tescil isteğinde bulunduğu, mahkemece; gerekçeli kararda da; davanın sebebinin TMK 713/2. maddesinde yer alan ölüm sebebi olarak nitelendirildiği anlaşılmaktadır. 

Ancak, davacı tarafın az yukarıda bahsi geçen beyan dilekçesinin usulüne uygun bir ıslah olarak kabul edilemeyeceği açıktır. O halde; dava sebebinin, TMK 713/2 maddesinde ifadesini bulunan ölüm sebebi ile tapu kaydının iptali istemine ilişkin olduğunun kabul görmeyeceği izahtan varestedir. 

Talep; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın haricen 21/3/1977 tarihinde davalılar murisinden satın alma yoluyla zilyetlikten kaynaklanan tapu iptal ve tescil, bu talep kabul görmediği takdirde dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili isteğine ilişkindir. 

Yine; dosya içeriğinden, davalılar vekilinin, davacı tarafından daha önce ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 2000/813 Esasında açmış olduğu davaya ilişkin olarak süresinde derdestlik itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalının derdestlik itirazı, bahsi geçen derdestliğe konu dosyadaki 10/12/2002 tarihli ve 2002/1365 K. sayılı kararın 10 yıllık zamanaşımına uğraması sebebi ile değerlendirilmeye alınmamıştır. 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK m.187/4`de bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus HMK m. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir. 

Somut olayda derdestliğe konu ilam tetkik edilecek olursa; davacı tarafından, daha evvel sayılı ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 2000/813 E. sayılı dosyasında aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanarak dava açtığı, eldeki dava ile aynı yönde tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunduğu, dava konusu taşınmaza yönelik asıl dava olan tapu iptal ve tescil davası reddedilip, bedele yönelik davanın kabul edildiği ve karar tebliğe çıkarılmadığı için kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle, bahsi geçen dosyanın eldeki dosya açısından derdest olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

Her ne kadar mahkeme gerekçesinde; derdestliğe konu ilamın 10 yıllık zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş ise de; 

İlamın verilmesi tarihinden itibaren, 10 yıl içinde karşı tarafa tebliğ edilmezse ilam zamanaşımına uğrar. (İİK 39/1) İlamların 10 yıllık zamanaşımına tabi olması kuralının bazı istisnaları vardır. Taşınmaz mülkiyetine ve taşınmaz üzerindeki ayni haklara ilişkin ilamlar zamanaşımına tabi değildir. Bı nedenle, derdestliğe konu ilamda, davacının tapu iptal ve tescil davası reddedildiğinden, tapu iptal ve tescile ilişkin karar taşınmazın aynına ilişkin olduğundan, ilamın zamanaşımına uğradığı gerekçesine katılmak mümkün değildir.

O halde, yukarıda belirtilen tüm bu açıklamalar ışığında; derdestlik sebebi ile HMK`nun 114. ve 115. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle, davalılardan ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK`nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK`nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK`nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.