Loading...
18.04.2022

Sözlü Yargılamayı Tahkikat Duruşmasında Davalı Avukatı Yokken Ona Son Sözleri Sorulmadan Tebligat Yapılmadan Yaptığı İçin Karar Bozulmuş

T.C. Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 
Esas: 2016/ 11602 
Karar: 2017 / 8076 
Karar Tarihi: 22.06.2017
ÖZET: Davalı karşı davacı vekili tahkikat duruşması için mazeret dilekçesi vermiş, mahkemece davalı karşı davacı vekilinin mazeret talebi reddedilmiş, sözlü yargılama için yeni bir duruşma günü verilmeden, davalı karşı davacı vekilinin yokluğunda sözlü yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. Mahkeme, son celse sözlü yargılamaya geçmiş ise de, sözlü yargılama için yeni bir duruşma günü vermeden ve davalı karşı davacı vekiline tebligat yapmadan, tahkikatın tümü hakkında açıklama ve son sözlerini söyleme hakkı vermeyerek ilgili kanun maddelerinin emredici ve açık hükmünü uygulamadan hüküm vermiştir. Bu sebeple hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
(6100 S. K. m. 33, 184, 186) (492 S. K. m. 30, 32) (YHGK. 13.03.2013 T. 2012/14-802 E. 2013/347 K.)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının yetki itirazı talebinin ve adli yardım talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir.

2- Davalı karşı davacı vekili 12.04.2016 tarihli tahkikat duruşması için mazeret dilekçesi vermiş, mahkemece davalı karşı davacı vekilinin mazeret talebi reddedilmiş, sözlü yargılama için yeni bir duruşma günü verilmeden, davalı karşı davacı vekilinin yokluğunda sözlü yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. Mahkeme, tahkikatın bitiminden (HMK m. 184) sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Sözlü yargılamada mahkeme, tarafların son sözlerini sorar ve hükmünü verir (HMK m. 186/2). Hakim, Türk Hukukunu re`sen uygular (HMK m. 33). Mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanununun emredici düzenlemelerinin gereğini yerine getirmek zorundadır (HGK 13.03.2013, 2013/802 esas, 2013/347 karar). Mahkeme, son celse sözlü yargılamaya geçmiş ise de, sözlü yargılama için yeni bir duruşma günü vermeden ve davalı karşı davacı vekiline tebligat yapmadan, tahkikatın tümü hakkında açıklama ve son sözlerini söyleme hakkı vermeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanununun 184 ve 186. maddelerinin emredici ve açık hükmünü uygulamadan hüküm vermiştir. Bu sebeple hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

3- Kabule göre de;

Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde, davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddini, açmış oldukları karşı davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesi halinde maddi ve manevi tazminat ile ziynet ve takı para alacağına karar verilmesini talep etmiş, adli yardım talebinde de bulunmuştur. Mahkemece ara karar ile davalı-karşı davacının adli yardım talebinin reddine karar verilmiş, son karar ile de davacı karşı davalının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının karşı dava ve ziynetler konusunda talebi hakkında adli yardım talebinin de reddedildiği gözetilerek usulüne uygun olarak açılmış bir dava ve karşı dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın karşı dava açarken harcını yatırmamış, kadının adli yardım talebi de reddedilmiştir. Fakat mahkemece davalı-karşı davacıya harcın yatırılması için süre verilmemiştir. O halde Mahkemece Harçlar Kanununun 30-32. maddeleri gereğince harcın tamamlanması için süre verilmesi gerekirken süre verilmemesi ayrıca davalı-karşı davacının karşı davasının süresinde olmadığının kabulü halinde de yasal olarak karşı davanın tefriki gerekiyor ise de, davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesinde usul ekonomisi bakımından yarar bulunduğundan bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yetki itirazı ve adli yardım talebine yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.06.2017