Loading...
01.06.2022

Şirkete Vekaleten Atılan İmza

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/6960
K. 2013/16802
T. 2.5.2013

ÖZET : Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlu icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde; senetteki imzanın şirkete vekaleten atıldığını, şahsen sorumlu olmadığını belirtmiştir. Noterlik tarafından tanzim olunan vekaletname ile şirket yetkilisi tarafından, borçluya çek ve senet keşide etme yetkisini de kapsayan yetki verilmiştir. Bu vekalete azilname ile son verilmediğinden, iyiniyetli üçüncü kişiler açısından senedin imzalandığı tarihte vekaletin sürdüğünün kabulü zorunludur. Zira şirketlerde devamlılık esas olup, vekilin yetkisi azledilmedikçe sona ermez. Borçlunun, kendisini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verdiğinin anlaşılması halinde, vekil tarafından imzalanan çekler ve senetler yönünden borçlu asıl sorumlu olur. Şirket kaşesi üzerine attığı tek imzanın, şirket adına vekaleten atıldığı ve bu kişinin borçtan şahsen sorumlu olmadığı anlaşıldığından, mahkemece borçlunun itirazının kabulü gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi İrfan Sıvakcıgil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlu Z.Ş. vekili, icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde; senetteki imzanın şirkete vekaleten atıldığını, şahsen sorumlu olmadığını belirtmiştir.

Borçlu anonim şirketin, 06.05.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi`nde yayımlanan 22.04.2008 tarihli genel kurul kararı ile Cemalettin Şerefoğlu`nun 3 yıl süre ile münferiden şirketi temsil ve ilzam etmesine karar verilmiştir. 28.07.2011 tarihli genel kurul kararı ile bu kişi yeniden yönetim kuruluna seçilmiş ve 27.09.2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile de şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınmıştır.

Ankara 40. Noterliği`nce tanzim olunan 05.05.2009 tarihli vekaletname ile şirket yetkilisi C. Ş. tarafından, borçlu Z.Ş.`na çek ve senet keşide etme yetkisini de kapsayan yetki verilmiştir. Bu vekalete azilname ile son verilmediğinden, iyiniyetli üçüncü kişiler açısından senedin imzalandığı 21.07.2011 tarihinde vekaletin sürdüğünün kabulü zorunludur. Zira şirketlerde devamlılık esas olup, vekilin yetkisi azledilmedikçe sona ermez.

Borçlar Kanunu`nun 388. maddesine göre, borçlunun, kendisini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verdiğinin anlaşılması halinde, vekil tarafından imzalanan çekler ve senetler yönünden borçlu asıl sorumlu olur.

O halde şirket yetkilisi C. Ş. tarafından Borçlar Kanunu`nun 388. maddesi kapsamında vekil olarak tayin edilen Z.Ş.` nun şirket kaşesi üzerine attığı tek imzanın, şirket adına vekaleten atıldığı ve bu kişinin borçtan şahsen sorumlu olmadığı anlaşıldığından, mahkemece borçlunun itirazının kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.