Loading...
27.05.2022

Masrafı Yatırılmayan Talebin Tek Başına Zaman Aşımını Kesmeyeceği

T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 
E. 2016/25532
K. 2016/20513
T. 4.10.2016

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra, oluşan zamanaşımı sebebiyle borçlu tarafından İİK`nun 71 ve 33-a maddeleri uyarınca icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasının talep edildiği görülmektedir.

Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK`nun 690. maddesinin göndermesiyle 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. 818 Sayılı Borçlar Kanunu`nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK`nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler; “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Öte yandan, alacaklı tarafından takibin devamını sağlamaya yönelik olarak yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser.

Somut olayda, ödeme emri tebliğ tarihinin 31.08.2007 olarak düzeltilmesine karar verildiği, en son 15.09.2009 tarihinde haciz talep edildiği, takibin, tedbir sebebiyle 20.07.2011 tarihinde durdurulduğu ve daha sonra tedbirin 16.01.2014 tarihinde kaldırıldığı anlaşılmaktadır.

Alacaklı vekili, 25.02.2014 tarihinde borçluların maaşlarının, banka hesaplarının haczini talep etmiş ise de, icra müdürlüğünün 04.08.2016 tarihli cevabi yazısında 25.02.2014 tarihli talep ile ilgili herhangi bir masraf yatırılmadığı, maaş haczi müzekkerelerinin alacaklı vekili tarafından elden alınıp o tarihte ilgili mercilere ulaştırıldığına veya postayla iletildiğine dair dosyada herhangi bir belge ve bilgiye rastalanılmadığı bildirilmiş olup, alacaklının sadece haciz talebinde bulunması yeterli olmayıp, işlemin zamanaşımını kesmesi için İİK`nun 59. maddesi uyarınca gerekli masrafın da yatırılmış olması gerekir.

Alacaklı vekili 23.08.2016 tarihli dilekçesi ile 25.02.2014 tarihli talebe ilişkin, ilgili yerlere yazılan müzekkerelerin cevaplarının birer fotokopi suretini sunmuş ise de, söz konusu belgelerde cevap tarihlerinin 2015 yılına ait oldukları, yaklaşık bir yılı aşkın süre sonra cevap verildiği ve yine bir kısım müzekkere cevaplarında, müzekkerelerin 2015 yılında ilgili kurumlara tebliğ edildiğinin belirtildiği, alacaklı vekilince masrafa dair ilgili makbuz sunulmadığı gibi, masraf yatırdıklarının da ifade edilmediği, bu durumda 25.02.2014 tarihli talebin, tek başına zamanaşımını kesen işlem olarak kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı şikayetinin kabulüyle İİK`nun 71/2 ve 33/amaddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK`nun 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına. peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.