Loading...
24.08.2022

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat

T.C. Yargıtay 12. Ceza Dairesi 
E. 2012/29448
K. 2013/22951
T. 8.10.2013

ÖZET : Dava; tazminat istemine ilişkindir. Dava açıldığında henüz dava açma süresi başlamamış ise de, açılan davanın yargılama aşaması sırasında, tazminat davasına konu kararın kesinleştiğinin dolayısıyla şartın yargılama aşamasında gerçekleştiği anlaşıldığından, “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması”nı yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa`nın 141/ son maddesi hükmü uyarınca yargılamaya devamla, bir karar verilmesi gerekirken, “tazminat davasının beraat hükmünün kesinleşmesinden önce açılmış olması” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Bozma üzerine, yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Tazminat davasının hükmün kesinleşmesinden itibaren açılmasını öngören CMK`nın 142/1. maddesi, tazminat istemeye hak sahibi olan kimsenin soruşturma ve kovuşturma akıbetini ve kesin sonuca bağlanışını takip ederek dava hakkını gecikmeden kullanması öngörülerek düzenlenmiştir.

Dava açma süresi en fazla kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Kararın kesinleşmesinden önce açılan davalar bakımından CMK`nın 142/3. Maddesi gereğince davanın en önemli dayanağını teşkil eden beraat hükmünün veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmediğinin anlaşılması durumunda mahkemece dilekçenin reddi kararı verilmektedir. İtirazı kabil bu karar sonrası davacı kararın kesinleşmesini bekleyip yeni bir dava açtığı takdirde derdest dava söz konusu olmayacağı gibi dosyamızda olduğu gibi dosyanın geçirdiği safahat sonrası kanunda öngörülen bütün süreler bakımından davacının dava hakkı da ortadan kalkmayacaktır. İncelenen dosya kapsamına göre, dava açıldığında henüz dava açma süresi başlamamış ise de, açılan davanın yargılama aşaması sırasında, tazminat davasına konu kararın kesinleştiğinin dolayısıyla şartın yargılama aşamasında gerçekleştiği anlaşıldığından, “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması”nı yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa`nın 141/ son maddesi hükmü uyarınca yargılamaya devamla, bir karar verilmesi gerekirken, “tazminat davasının beraat hükmünün kesinleşmesinden önce açılmış olması” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanun`un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK`un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 08.10.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.