Loading...
31.03.2022

Kıralananın Tahlıyesı Istemı - Davacı Alacaklının Dava Dılekçesınde De Açıkça Bıldırdıgı Tarıhı Tahlıye Tarıhı Kabul Edılmesı - Dılekçedekı Tarıhe Kadar Olan Kıra Bedellerı Üzerınden Itırazın Kaldırılmasına Karar Verılmesı Gerektıgı - Hükmün Bozulması

Yargıtay 8.Hukuk Dairesi


Esas No: 2017/451

Karar No: 2017/1358

Karar Tarihi: 09.02.2017

ÖZET: Davacı alacaklının dava dilekçesinde de açıkça bildirdigi tarihi tahliye tarihi kabul edilerek bu

tarihe kadar olan kira bedelleri üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken ? tarihi

itibariyle mecurun tahliye edildigi kabul edilerek karar verilmesi dogru degildir.

(6100 S. K. m. 200, 201)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmis olup hükmün Davacı vekili

tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, geregi düsünüldü.

Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 01/03/2009 tarihli kira sözlesmesinden kaynaklanan yıllık

pesin olarak ödenmesi gereken 28.160,00 TL kira bedelinin 4.100,00 TL`sinin ödendigini, bakiye

miktar için icra takibi baslattıklarını, borçlunun itirazında sundugu 5.800,00 TL`na iliskin ödeme belgesi

ve tasınmazın 2014 yılı Agustos ayına kadar kullanıldıgını belirterek bes aylık 5.933,33 TL kira bedeli

açısından itirazın kaldırılmasına, borçlunun tasınmazdan tahliyesine, icra inkar tazminatının davalıdan

tahsiline karar verilmesini istemistir.

Davalı vekili; 01.03.2013 tarihinde baslayan dönemin kira bedelinin kiralayan alacaklıya tamamen

ödendigini, tasınmazın zaten dava açılmadan önce tahliye edildigini, davacının kötü niyetli oldugunu

belirterek davanın reddini savunmustur.

Mahkemece, kiracının tasınmaz üzerindeki tasarrufunun 31/05/2014 tarihi itibariyle sona erdigi

gerekçesiyle tahliye talebinin reddine, kiracının 31/05/2014 tarihine kadar olan kira bedellerinden

sorumlu oldugu ve kiracı tarafından yapılmıs ödemeler bulundugu gerekçesiyle itirazın kaldırılması

talebinin kısmen kabulü ile itirazın 1.457,97 TL asıl alacak ve bu alacaga 23/07/2014 tarihinden

itibaren isleyecek yasal faiz, icra takip giderleri ve ücreti vekalet yönünden kaldırılması ile takibin

devamına karar verilmis, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmistir.

Dava, kira alacagının tahsili amacıyla baslatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın

tahliyesi istemine iliskindir.

Kiralananın tahliye edildiginin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiginin) kabul edilebilmesi

için, kiralananın fiilen bosaltılması yeterli degildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir.

Kiracının bildirdigi tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; baska bir ifadeyle, tahliye

tarihinin taraflar arasında çekismeli olması halinde; kiralananın fiilen bosaltıldıgını ve anahtarın teslim edildigini, böylece kira iliskisinin kendisince

ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildigini kanıtlama yükümlülügü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı

kendisinin ileri sürdügü tarihte tahliye ettigini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdigi tahliye tarihine

itibar olunmalıdır. Anahtarın kiralayana teslimi, hukuki islemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa

olmakla birlikte, sözlesmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç dogurdugundan, bunun ne sekilde ispat

edilecegi hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, HMK`nın 200 ve 201.maddeleri

çerçevesinde degerlendirilmelidir. Es söyleyisle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının

üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille

ispatlanabilir; tanık dinlenemez. Kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken,

mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve

durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu sekilde, durumun kiralayana

bildirildigi tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere,

sözlesmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder.

Somut olayda; taraflar arasında 01/03/2009 baslangıç tarihli ve bes yıl süreli yazılı kira sözlesmesinin

varlıgı hususunda uyusmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı, 14/07/2014 tarihinde baslattıgı icra

takibi ile 2014 yılına ait 28.160,00 TL kira bedelinden 4.100,00 TL ödemenin mahsubu ile bakiye

24.060,00 TL kira alacagının tahsilini talep etmis, davalı borçlu süresinde verdigi itiraz dilekçesinde,

tasınmazın tehlike arz etmesi nedeniyle 23/02/214 tarihinde Belediyece mühürlendigini, tarafların

karsılıklı olarak tahliye hususunda anlasmaları üzerine tasınmazın 23/05/2014 tarihinde tahliye

edildigini, bu tarihe kadar olan toplam 5.800,00 TL kira bedelinin alacaklıya ödendigini belirterek borca

itiraz etmistir. Her ne kadar davalı kiralanan tasınmazın 23/02/2014 tarihinde mühürlendigini,

30/05/2014 tarihli basvuru üzerine mührün 31/05/2014 tarihinde zabıta memurlarınca açılarak

tasınmazda bulunan esyaların teslim alınarak tasınmazın tahliye edildigini, bu tarihten sonra tasınmaz

üzerine fiili hakimiyetinin son buldugunu savunmus ise de, yukarıda izah edildigi üzere; kiralananın

tahliye edildiginin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiginin) kabul edilebilmesi için,

kiralananın fiilen bosaltılması yeterli degildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir.

Tasınmazın ilgili birimce mühürlenmis olması anahtarların usule uygun teslimine engel degildir. Davalı

borçlu, anahtarları kiraya verene teslim ettigine dair yazılı bir belge ibraz edememistir. Bu durumda

davacı alacaklının dava dilekçesinde de açıkça bildirdigi tarih olan 01/08/2014 tarihi tahliye tarihi kabul

edilerek bu tarihe kadar olan kira bedelleri üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken

31/05/2014 tarihi itibariyle mecurun tahliye edildigi kabul edilerek yazılı sekilde karar verilmesi dogru

degildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün IIK`nun

  1. ve 6100 sayılı HMK`nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK`nun 428. maddesi

uyarınca BOZULMASINA, taraflarca IIK`nun 366/3. maddesi geregince Yargıtay Daire ilamının

tebliginden itibaren ilama karsı 10 gün içinde karar düzeltme isteginde bulunulabilecegine ve pesin

harcın istek halinde temyiz edene iadesine 09.02.2017 tarihinde oybirligiyle karar verildi.