Loading...
21.06.2022

Kesin Yetki Kuralı Öngörülmediği İlk İtirazın Cevap Dilekçesiyle Birlikte Verilmesi Gerektiği

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 
E: 2014/ 13929 
K: 2016 / 6001 
T: 04.04.2016

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire`ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı 3. kişi, borçlular ... aleyhine, alacaklı ... tarafından yapılan takibin kesinleştiğini, borçluların oğlu gelini olduklarını 16/11/2012 tarihinde evinde haciz işlemi yapıldığını, borcun kendisiyle ilgisi bulunmadığını, gelini Ülker Yalçı`ya ait olmadığı halde, adına kayıtlı hayvanlarına haciz konulduğunu, Ülker Yalçı`nın evinde herhangi bir malının bulunmadığını, zor durumda bulunduğu için evinde bir oda açtığını, ... küpe nolu inek, ... küpe no`lu inek, ... küpe no`lu inek ve ... küpe nolu buzağının kendisine ait olduğunu, istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı alacaklı vekili, 16/11/2012 tarihinde haciz yapıldığını, bu haciz esnasında Ülker Yalçı`nın da hazır bulunduğunu,Ülker Yalçı`nın 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunduğunu,öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini,olmadığı takdirde davanın reddine İİK`nun 97/13 madde gereğince %20`den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, 16/11/2012 tarihinde haczedilen 4 adet büyükbaş hayvanın davacı ...`ya ait olduğu kanısına varıldığından davanın kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. 

Hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 

Dava, İİK`nun 96. maddelerine dayalı olarak 3. kişinin açtığı istihkak talebine ilişkindir.

Dava, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nun yetkiye ilişkin 4 ve 50. maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nun 5 ve 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. HMK’nun 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi gereğince genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir.Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında Yasa`ca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki ilk itirazının HMK`nun 19/2. maddeleri gereğince cevap dilekçesiyle ileri sürülmesi gerekir.

Somut olayda, davalı alacaklı vekili süresi içerisinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, yetki ilk itirazında bulunmuştur. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan yazılı gerekçeler ile davanın esası hakkında karar verilmesi hatalı olmuştur.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, İİK`nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.