Loading...
06.07.2022

Kat Karşılığı İnşat İlamının Kesinleşmeden İcraya Konulması

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
E : 2012/12802
K : 2013/291

T: 17.01.2013

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire`ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

H.M.K. 367/2 (HUMK.nun 443/4.) maddesi gereğince taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Buna karşılık taşınmazın aynına ilişkin olmayan (taşınmaz üzerindeki kişisel "şahsi" haklara yönelik) ilamların, icraya konulabilmesi için kesinleşmelerine gerek yoktur. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku 3. Cilt, Sahife 2212).

Alacaklı tarafından başlatılan takibe dayanak ilamda davacı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği kendilerine düşecek A/zemin kat, 18/237 paylı az A2 bağımsız bölüm niteliğindeki dükkanın alanının 64.54 m2 olması gerekirken, davalılar tarafından projeye aykırı olarak %50 nispetinde küçültülerek 34 m2 bırakıldığını, 30,54 m2 sinin davalılardan Yeter Bulucalar adına kayıtlı A1 nolu taşınmaz alanına katıldığı iddiası ile taşınmazın projeye uygun hale getirilmesi istenilmiş, davalı ise taşınmazı bu hali ile satın aldığını müteahhitle olan ihtilafın kendisini bağlamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, borçlunun kendisine ait olan yerden fazlasını kullandığına hükmedilerek müdahalenin men`i ve ecrimisile karar verilmiştir. Bu hali ile ilamda taşınmazın aynı, tartışma konusu yapılmıştır.

Mahkemece dayanak ilamın gayri menkulün aynına ilişkin ihtilafa yönelik olduğu, kesinleşmeden takibe konulamayacağı düşünülmeksizin istemin kabulüne ilişkin karar verilmesi yerine şikayetin reddi isabetsizdir.

Bunun yanısıra borçlu tarafa çıkarılan örnek 4-5 icra emri 13.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, 21.06.2012 tarihinde İcra Mahkemesi`ne başvurulmuş olduğundan Mahkeme`nin 7 günlük sürede dava açılmış olduğunun kabulünde isabet yok ise de; gayrimenkulün aynına ilişkin ihtilafların süresiz şikayete konu olması nedeni ile bu husus sonuca etkili görülmemiştir.

Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun geçeci 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK`nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK`nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.