Loading...
09.08.2022

İlamda İcra Emrinde Borçlulara Verilecek Sürenin Açıkça Yazılmaması

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 
E. 2013/23915
K. 2014/176
T. 14.1.2014

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire`ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı vekili tarafından borçlular aleyhine İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesi`nin 2011/679 Esas ve 2012/221 Karar sayılı ilamına dayanılarak başlatılan takipte, borçlu vekili İcra Mahkemesi`ne başvurusunda icra emrinin vekil değil asile tebliğ edildiğini, dayanak ilamda tahliye ve teslime dair hüküm bulunmamasına rağmen takipte tahliye ve teslim istenilmek suretiyle takibin ilama uygun yapılmadığını, icra emrinde işin hangi sürede yapılacağının belirtilmediğini, borçluların yapmaları gereken işin ayrı ayrı gösterilmediğini açıklayarak takibin ve icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, icra emrinin ilama uygun olarak düzenlendiği, usulüne uygun takip başlatıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İİK`nun 30/1.maddesinde; ``Bir işin yapılmasına mütedair ilam icra dairesine verilince icra memuru 24. maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilamda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işin yapılmasını emreder.`` hükmü düzenlenmiştir.

Somut olayda; takip dayanağı ilamda müdahalenin men`i ve eski hale getirilmeye karar verildiği, davalılara kararın yerine getirilmesi için 35 gün süre verilmesine ibaresi eklenerek ilamın düzeltilerek onandığı, anılan ilamın İstanbul 30. İcra Müdürlüğü`nün 2013/20637 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğu, icra emrinin ``B`` bölümünde işin yapılması için ilamda belirlenen sürenin yazılmadığı anlaşılmaktadır. Borçlularca işin yapılması için ilamda belirlenen 35 günlük sürenin icra emrinin ``B`` bölümünde borçlulara verilecek süre olarak açıkça yazılmaması ilama aykırılık teşkil eder. Bu sebeple icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda açıklanan sebeple İİK`nun 366. ve HUMK`nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK`nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve İİK`nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.1.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.