Loading...
29.04.2022

Devlet Malı Haczedilemez İse De Devlet Aleyhine Takip Yapılmasını Yasaklayan Bir Hüküm Bulunmadığı

T.C. Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 
Esas: 2011 / 15600 
Karar: 2012 / 3742 
Karar Tarihi: 15.02.2012
 
ÖZET: Borçlu tarafça, hazinenin taşınır ve taşınmazları bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacağı haciz edilemeyeceğini gerekçe göstererek, icra mahkemesi nezdinde yaptığı şikayet kabul edilmiş ise de, takip hukuku açısından takibi engeller bir hüküm bulunmayıp, sadece kurumun mallarının hak ve alacaklarının haczinin mümkün olmayacağına ilişkindir. Bu durumda mahkemece istemin reddi gerekirken kurum hakkında takip yapılamayacağı düşünülerek hüküm tesisi isabetsizdir.(2004 S. K. m. 82)
 
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
 
Karar: Borçlu Gelibolu Mal Müdürlüğü, kendisi hakkında takip yapılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda istemin kabulüyle takibin iptaline karar vermiştir.
 
Kişi ve kurumlar hakkında takip yapma hakkının varlığı ile yapılan takip sonucunda haczin uygulanıp uygulanamayacağı farklı iki konudur. Örneğin; İİK`nun 82/1 maddesi gereğince devlet malı haczedilemez ise de devlet aleyhine takip yapılmasını yasaklayan İcra İflas Kanununda herhangi bir hüküm yer almamaktadır.
 
Somut olayda, alacaklının ilamla hüküm altına aldığı alacak, Gelibolu Mal Müdürlüğü aleyhine takibe konu edilmiştir. Borçlu tarafça, hazinenin taşınır ve taşınmazları bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacağı haciz edilemeyeceğini gerekçe göstererek, icra mahkemesi nezdinde yaptığı şikayet kabul edilmiş ise de, anılan maddenin incelenmesinde, takip hukuku açısından takibi engeller bir hüküm bulunmayıp, sadece kurumun mallarının hak ve alacaklarının haczinin mümkün olmayacağına ilişkindir. Bu durumda mahkemece istemin reddi gerekirken anılan maddenin geniş yorumlanmak suretiyle kurum hakkında takip yapılamayacağı düşünülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
 
Sonuç: Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.