Loading...
22.04.2022

Davalı Vekaleten Yaptığı İşlemi Mesleki Amaçla Yapmamış Davacı Bu Davalıya Vekalet Vermediğinden Somut Olayda Tüketici Mahkemeleri Görevli Değildir

T.C. Yargıtay 13.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/ 7041
Karar: 2017 / 11485
Karar Tarihi: 22.11.2017
ÖZET: Davalı vekaleten yaptığı işlemi mesleki amaçla yapmamış davacı bu saikle davalıya vekalet vermemiştir. Hal böyle olunca tarafların 6502 sayılı yasada tanımlanan vasıfları taşımadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.(6502 S. K. m. 3, 73)

 Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

 Davacı, davalıya vekalet verdiğini, davalının bu vekaleti kötüye kullanarak taşımazsın değerinin çok altında sattığını ve kendisini zarara uğrattığını, zararın tazmini için açtığı kısmi davanın kabul edildiğini ve kesinleştiğini ileri sürerek bakiye alacağı 435.333,00 TL`nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

 Davalı, emekli kamu görevlisi olduğunu bir dönem davacının kuyumcu dükkanında çalıştığını, davacının kendisine güvenle vekalet verdiğini ve vekaletin kötüye kullanılmadığını bizzat davacının iradesi ile hareket ettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.

 Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

 6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, her ne kadar taraflar arasında vekalet ilişkisi olduğu düşüncesi ile Tüketici mahkemesinde dava görülmüş ise de, yasa kapsamında gerek davacının gerekse davalının tüketici sıfatı bulunmamaktadır. Davalı vekaleten yaptığı işlemi mesleki amaçla yapmamış davacı bu saikle davalıya vekalet vermemiştir. Hal böyle olunca tarafların 6502 sayılı yasada tanımlanan vasıfları taşımadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.

 Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK`nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.