Loading...
30.03.2022

Boşta Geçen Süre İçin Ücret Ve Diğer Hakların Faiz İle İlgili Herhangi Bir İbare De Kullanılmaksızın Hüküm Altına Alınması Gerektiği



T.C Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 

Esas No: 2017/33955

Karar No: 2017/14984 Karar Tarihi: 20.06.201

 

ÖZET: İşe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece bu husus gözetilmeden davacının boşta geçen süre ücretinin miktar olarak belirlenip tahsili yönünde hüküm kurulması hatalıdır.

 

(4857 S. K. m. 20)

 

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... Kurumu Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

 

YARGITAY  KARARI

 

Davacı İsteminin Özeti:

 

Davacı vekili, müvekkilinin davalı idarede 01.07.2016 tarihine kadar diğer davalıların alt işvereni olduğu şekilde güvenlik görevlisi olarak hizmet verdiğini, davalılar arasında asıl ve alt işveren ilişkisi bulunduğunu, sözlü olarak 31.05.2016 tarihinde davalı şirket tarafından işten çıkarıldığının bildirildiğini, işten çıkarılma sebebinin açık ve yazılı olarak bildirilmediğini, yapılan feshin haksız ve geçersiz olduğunu belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı Cevabının Özeti:

 

Davalı ...Kurumu vekili, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davalı şirketlerin davalı kurum yurtlarında yaptığı işin bağımsız bir iş olduğunu, kurum ile diğer şirketler arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının kurumun işçisi olmadığını aralarında iş ilişkisi bulunmadığını, davanın yasal 30 günlük sürede açılmadığını, davacının tüm iddialarını, yasal 30 günlük süre içinde davanın açılmadığını, belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan davacının iş güvencesi hükümlerinden faydalanarak bu davayı açamayacağını, işe girecek ve işten çıkacak işçilere diğer davalı kurumun karar verdiğini, ihale şartnamesine göre yurtların aktif olmadığı dönemlerde personel azalışına gidileceğinin kararlaştırıldığını, her hizmet yılı personel çıkışına karar verildiğini, çıkışı verilen işçilerin eğitim dönemi başında tekrar işe girişi yapıldığını, uzun yıllardır bu şekilde devam ettiğini, davacının her yaz dönemi çıkış işlemi yapıldığını bildiğini mevcut durumda bu işlemin çıkış niteliğinde olmayıp askıya alma niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

 

 

 

 

 

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

 

İlk Derece Mahkemesince, davacı vekili beyanı ile işe giriş bildirgesi kapsamından davacının 05.09.2016 tarihinde işe başlatılmış olması nedeniyle işe iade ile işe başlatmama tazminatı taleplerinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,  akdinin feshi ile işe başlatma tarihi arasındaki boşta geçen süre ücretinin bilirkişi raporu uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

 

İstinaf başvurusu:

 

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı Davalı ... Kurumu Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

 

Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

Temyiz başvurusu:

 

Kararı, davalı ... Kurumu Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:

Mahkemece davacının yargılama sırasında işe başlatıldığından, işe iade ile işe başlatmama tazminatı alacağı talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli olup davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

 

Ancak, işe iade davası netice olarak bir tespit davası olup tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece bu husus gözetilmeden davacının boşta geçen süre ücretinin miktar olarak belirlenip tahsili yönünde hüküm kurulması hatalıdır.

 

Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun`un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi hükmü ile ilk derece mahkemesi hükmünün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

 

Sonuç: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;

 

1- Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

 

 

 

2- Davacı yargılama sırasında işe başlatıldığından, işe iade ile işe başlatmama tazminatı alacağı talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına,

 

3- Davacının  akdinin feshi ile işe başlatma tarihi arasında doğmuş bulunan en çok 2 ay 4 günlük ücret ve diğer haklarının davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,

 

4- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,20 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına,

 

6- Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.980,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,

 

7- Davacı tarafından yapılan 477,10 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

 

8- Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

9- Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.06.2017 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.