Loading...
23.08.2022

Katılanın Sanığa İftira Atması İçin Bir Sebebin Olmaması Nedeni İle Cinsel Saldırı Ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Gerçekleştiğinin Kabulü

T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 
E. 2014/14-810
K. 2015/268
T. 30.6.2015

ÖZET : Uyuşmazlık, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olup olmadığının tespitine ilişkindir. Katılanın tüm aşamalarda özde değişmeyen biçimde ayrıntılı ve birbirleriyle uyumlu anlatımlarda bulunması, sanığın üzerinde usulüne uygun olarak yapılan arama sonucunda elkonulan cep telefonunda katılanın anlatımlarını doğrulayacak şekilde ilişkilerini gösteren birçok pornografik görüntülerin bulunduğunun belirlenmesi, katılana ait telefonda yapılan incelemede sanık tarafından katılana gönderilen tehdit içerikli kısa mesajların tespit edilmesi, Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen rapordaki bulguların katılanın iddialarına uygun olması, katılanın sanığa iftira atması için bir nedenin bulunmaması, sanığın savunmasında katılanın elindeki morluğun eşi tarafından yapıldığını söylediğini beyan etmesine karşın katılanın eşinden boşanmış olması nedeniyle böyle bir morluğun suç tarihine kadar dört yıl varlığını korumasının mümkün olmaması hususları birlikte gözönüne alındığında; sanığın üzerine atılı cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olduğunun kabulü gerekmektedir.

DAVA : Sanık C. T.`nin nitelikli cinsel saldırı suçundan TCK`nun 102/2. maddesi uyarınca 8 yıl, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan aynı kanunun 109/2-5, 53/1, 58/7 ve 63. maddeleri uyarınca 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 03.10.2013 gün ve 358-270 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesince 31.03.2014 gün ve 452-4187 sayı ile; onanmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 25.09.2014 gün ve 251887 sayı ile;

“... Katılanın 35 yaşında, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim İktisat Fakültesi 4 sınıftan terk, daha önce 2 defa evlilik yaptığı ve çocuğunun olduğu, bir temizlik şirketinde yönetici olarak çalıştığı dikkate alındığında eğitim ve kültür seviyesinin içinde bulunduğu şartları ve olayları anlama ve gerekli davranışları gösterme kabiliyeti yönünden yeterli olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır.

Katılanın beyanına göre, suç tarihinde internette "BADOO" isimli arkadaşlık sitesinde saat 13.00 de tanıştığı sanık ile aynı gün saat 15.00`de buluştukları, sanığın eve uğraması gerektiğini söylemesi üzerine marketten bira ve sigara alarak eve gittikleri, sanığın katılanın da eve girmesi için ısrar etmesi üzerine eve girdiği, ev içinde sanığın cebir ve tehdit kullanarak mağdura saldırıp, yaklaşık iki saat süre ile rızası dışında anal, oral ve vajinal yoldan ırzına geçilip, yine rızası dışında fotoğraflarının çekildiği ve daha sonra buradan ayrılarak evine gittiği, ertesi gün sanığın kendisini ısrarla telefonla araması ve mesajlar atması nedeniyle, olaydan yaklaşık 23 saat sonra polis merkezine giderek şikayette bulunduğu;

Olaylar değerlendirildiğin de, sanık ile katılanın aynı gün tanıştıkları ve 2 saat içinde buluştukları, sanığın evine uğraması gerektiği bahanesi üzerine bira alarak katılan ile birlikte eve gittikleri, her ne kadar katılan rızası dışında sanık tarafından evinde bir işi bulunduğu gerekçesiyle kandırılarak eve girdiğini iddia etmiş ise de, katılanın eğitim ve kültür seviyesi dikkate alındığında, böyle bir teklif karşısında daha önceden tanımadığı ve elinde bira bulunan sanığın evine girmeme kabiliyetine, girdikten sonra ise şehir merkezinde bulunan evde sanığın cinsel saldırısı karşısında bağırarak yardım isteme, ya da direnme yeteneğine sahip olmasına rağmen, bunlardan hiç birini yapmadığı, üzerindeki giysilerde yırtılma izlerinin bulunmadığı, vücudunun hassas bölgelerinde darp cebir izine rastlanmadığı, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 28.11.2011 tarihli raporda belirtilen `sol gluteal bölgede bulunan 5x2 cm çapındaki ekimoz izlerinin livataya bağlı cinsel ilişkiden kaynaklanan sevişme izleri olabileceği`, `sağ el 1. parmakta bulunan ekimoz` izinin ise sanığın savunması, gerçekleşen eylemlerin sayısı ve süresi dikkate alındığında tek başına eylemin zorla gerçekleştiğine yönelik delil olarak kabul edilemeyecek derecede basit nitelikte bir ekimoz olması, ayrıca katılana ait fotoğrafların incelenmesinde eylemlerin zorla gerçekleştirildiğine yönelik olarak katılanın bir görüntü sergilemediği gibi, tam tersine eylemlerin katılanın rızası ve isteği ile gerçekleştiğine ilişkin bir görüntü sergilendiği, deliller katılanın beyanlarının samimiyetinden kuşku duyulmasını gerektirir nitelikte olduğu,

Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; katılan hakkında tanzim edilen doktor raporlarında cinsel saldırıya ilişkin bir bulgunun elde edilememiş olması, sanığın tüm aşamalarda mağdure ile rızaya dayalı cinsel ilişkide bulunduğunu savunması, katılanın eğitim ve kültür seviyesi dikkate alındığında, olaydan hemen sonra soruşturma makamlarına başvurmamasının haklı ve kabul edilebilir bir gerekçesi olmaması, sanığın ilişkilerinin fotoğrafını çekip, mağdurun tekrar gelmesi için ısrarla telefon açması üzerine olaydan yaklaşık 23 saat sonra karakola müracatta bulunması karşısında, savunmanın aksine, sanığın mağdure ile rızası dışında cinsel ilişkiye girdiğine ve zorla alıkoyduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı bir delilin bulunmaması, ceza hukukunun genel prensibi doğrultusunda şüpheden sanık yararlanacağından bahisle atılı suçlardan beraat kararı verilmesi gerektiği...",

Görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

5271 sayılı CMK`nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 14. Ceza Dairesince 03.11.2014 gün ve 9009-12013 sayı ile; itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır:

KARAR : Sanık hakkında şantaj suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olup olmadığının tespitine ilişkindir.

İncelenen dosya kapsamından;

Suç tarihinde 35 yaşında olan katılanın, daha önce iki kez evlilik yapıp boşandığı, bu evliliklerinden bir çocuğunun bulunduğu, halen bir temizlik şirketinde yönetici olarak çalıştığı, İstanbul`da annesi ile birlikte kaldığı ve Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim İktisat Fakültesi`ni 4. sınıfta terk ettiği, sanığın ise 15.04.1979 doğumlu, bekâr ve taksi şoförü olup adam öldürme, yaralama ve hırsızlık suçlarından sabıkalı olduğu,

28.11.2011 günü saat 15.30 sularında Kadıköy Asayiş Şube Müdürlüğüne müracaat eden katılanın; 27.11.2011 günü saat 13.00 sularında internette “BADOO” isimli sohbet paylaşım ve arkadaşlık sitesinde tanıştığı ve aynı gün saat 15.00 de Tepe Nautilis isimli alışveriş merkezi önünde buluştuğu ve ısrarı üzerine evine gittiği sanığın kendisine saldırdığını, tokat atarak üzerindeki kıyafetleri ve iç çamaşırlarını çıkardığını, yaklaşık iki saat süre ile rızası dışında anal, oral ve vajinal yoldan ırzına geçtiğini, ilişki sırasında cep telefonu ile fotoğraflarını çektiğini, sonrasında “fotoğraflarını çektim, bunlar elimde olduğu sürece ben çağırınca geleceksin, eve gidince beni ara, sakın aptallık edip polise gitme” diyerek tehdit ettiğini, akabinde kıyafetlerini giyerek saat 17.00 sıralarında buradan ayrıldığını ve evine giderek yattığını, ancak sanığın kendisini ısrarla arayıp, mesajlar attığını beyan ederek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sırasında yakalanan sanığın üzerinde yapılan aramada 0 539 972 5999 nolu cep telefonunun ele geçirildiği ve Kadıköy 6. Sulh Ceza Mahkemesinin kararı üzerine cep telefonuna elkonulduğu,

Elkoyma işleminden sonra sanığa ait cep telefonunda yapılan incelemede; katılan ile girdiği cinsel ilişki sırasında çekilmiş fotoğraflara rastlandığı,

Katılana ait telefonda yapılan incelemede ise; sanığa ait 0 539 972 .. .. nolu cep telefonundan 28.11.2011 günü saat 10.29 ve 10.54`de gönderilen; “Beni hemen ara” ve “Şu telefonu aç artık beni zorlama” yazılı kısa mesajların olduğunun tespit edildiği,

Katılan hakkında Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 28.11.2011 tarihli ve 21691 sayılı raporda; genel adli muayenede; “sol gluteal bölgede 5x2 cm ekimoz, sağ el 1.parmakta ekimoz", inspeksiyonla yapılan anal muayenede; "anüsün içinde dışarıya yakın tarafta peteşiler, beyaz renkte semisolid sıvı ( sperm?, mukus? )", kadın doğum uzmanınca yapılan muayenede; “himen saat 3, 6, 12 hizalarında kaideye uzanan eski yırtık ile uyumlu görünüm mevcut" olduğu bilgilerine yer verildiği,

Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu`nun 28 Aralık 2012 tarihli raporuna göre de katılanın beden ve ruh sağlığının bozulmadığı,

Anlaşılmaktadır.

Katılan kollukta; 27.11.2011 günü saat 13.00 sıralarında evinde kullanmış olduğu bilgisayardan “BADO” isimli sohbet, paylaşım ve arkadaşlık sitesine girdiğini, bu sitede “CEM T” nickini kullanan C. T. ile sohbet sırasında tanıştığını, C. T.`nin Acıbadem Mahallesindeki Tepe Nautılıs isimli alışveriş mağazası önünde buluşmaya davet ettiğini, bu daveti kabul ederek aynı gün saat 15.00 sıralarında alışveriş mağazası önüne gittiğini, sanığın buluşma sonrası eve gitmeyi teklif ettiğini, kabul etmeyince "evden bir şey almam lazım eve uğrayalım sonra çıkarız" dediğini, eve giderken büfeden bira ve sigara aldığını, birlikte sanığa ait açık adresini bilmediği eve gittiklerini, kısa bir süre sonra çıkmak istediğini, ancak sanığın zorla oturttuğunu ve yüzüne yönelip dudağından öpmek istediğini ancak kendisini geri çekerek engellediğini, sonra "sen iyi birisine benziyorsun, bak sana ne yapacağım, çok hoşuna gidecek" diyerek elini boynuna attığını, boynunu öptüğünü, itekleyince de defalarca tokat atarak “işini güzel yap, gözümün içine sevgiyle bakacaksın, tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın, seni daha önce götten siken oldu mu” diyerek üzerine yüklendiğini, bağırarak istemediğini, arkadan hiç ilişkiye girmediğini söylediğini, bu sırada üzerinde bulunan kıyafetleri zorla çıkartıp bir köşeye fırlattığını, yüzüne tokat atmasını engellemek isterken koluna gelen yumruk yüzünden elinin morardığını, şiddet göstererek “domal” deyip ters ilişkiye zorladığını, arkasını dönmek zorunda kaldığını, önce bunu kaldır diyerek saçını çektiğini ve cinsel organını zorla ağzına soktuğunu, saçını çekmesinden dolayı acı çektiği için karşı koyamadığını, bu sırada cep telefonu ile fotoğraf çektiğini, sonra zorla arka yoldan cinsel ilişkiye girdiğini, boşalacağı esnada cinsel organını tekrar ağzına sokarak “senin üç yerine de boşalacağım” deyip spermlerini boşalttığını, aradan kısa bir zaman geçtikten sonra vajinal yoldan da ilişkiye girdiğini, bu sırada bırakması için sürekli yalvardığını, ancak sanığın “ajitasyon yapma lan” diyerek tokat attığını, cinsel ilişkiye girerken çektiği fotoğrafların cep telefonunda kayıtlı olduğunu, gitmek istediğini söylediğinde kendisinin bırakacağını söylediğini, ancak kabul etmediğini, üzerini giyinip bir ticari taksiye binerek saat 17.00 sıralarında evden ayrıldığını, sanığın evde alkol aldığını, ancak kendisinin alkol almadığını, evden ayrılmadan önce sanığın “artık bu fotoğraflar elimde olduğu sürece her çağırdığımda geleceksin, benim istediğim her şeyi yapacaksın, artık senin için en önemli olan benim, benim istediğim yerde benim istediğim saatte olacaksın, eve gidince de beni ara, sakın aptallık edip de polise gitme, gitsen de bir şey çıkmaz, sonuçta kendi rızan ile geldin” dediğini, eve gittikten sonra aramamasını söylemesine rağmen 0539 972 .. .. Numaralı telefondan, 0532 713 .. .. numaralı kendi telefonunu defalarca aradığını, yine 28.11.2011 günü de saat 10.00`dan saat 14.00`e kadar sürekli aradığını, telefonu açması yönünde mesajlar attığını, bu durum üzerine polise giderek şikâyetçi olduğunu belirttiği,

Kovuşturmada; poliste verdiği ifadesini tekrar ederek, 27 Kasım günü internetteki bir arkadaşlık sitesinden sanıkla tanıştığını, küçüklerle arkadaşlık yapmadığı için yaşını sorduğunu, yaşı uygun olunca kendilerine yakın olan Natilius isimli alışveriş merkezinde buluştuklarını, eve gitme teklifini kabul etmediğini ancak üzerinde cüzdanının olmadığını, eşofmanlı olduğunu ve üstünü değiştireceğini söyleyince sanığın evine gittiğini, sanığın bakkaldan bir şeyler aldığını, eve geldiklerinde içeri gir diye ısrar etmesi üzerine girip oturduğunu, evin dükkândan bozma giriş katında genel durumu itibarıyla aile ile yaşamaya müsait olmadığını, evde oturduğu sırada sanık öpmek için hamle yapınca iteklediğini, böyle bir niyetle gelmediğini ve böyle bir ilişki istemediğini söylediğini, ancak sanığın sinirlenerek tokat attığını ve “siz böylesiniz, iyilikle anlamazsanız zorla yaparım” dediğini ve "kaç zamandır ilişkiye girmedin" diye sorduğunu, yedi aydır ilişkiye girmediğini söyleyince yüzüne tokat attığını, saçını çektiğini, zorla oral ve anal seks yaptığını, çok acı ve ızdırap çektiğini, çok korktuğunu, öldürebilir, kezzap atabilir korkusuyla bağıramadığını, üç saat kadar zorla birlikte olduğunu, yüzüne vuracağı sırada engel olmak isterken darbenin eline geldiğini ve elinin morardığını, eşinden 2007 yılında ayrıldığını, darp cebir görmediğini, sanığın evine gittiğinde de hiçbir yerinde darp, cebir izi ve morluk olmadığını, vücudundaki tüm lezyonları sanığın yaptığını, fotoğrafları sanığın çektiğini, bunları aleyhine kullanabileceğini, her istediğinde ona gitmesi gerektiğini, istediklerini yapmaması halinde fotoğrafları internete koyacağını ve herkese göstereceğini söylediğini, evde iki kez anal bir kez vajinal yoldan kendisiyle ilişkiye girdiğini, evden birlikte çıktıklarını, sanıktan asla para talep etmediğini, sanığın sadece taksiciye 10 Lira verdiğini, olaydan sonra biran önce eve gitmeyi, banyo yapıp yatmayı ve bütün bunların yaşanmamış olmasını dilediğini, ertesi gün aklının başına gelmiş olabileceğini düşünürken yedi kere telefon edip mesaj atması üzerine 28 Kasım tarihinde polise gidip şikâyetçi olduğunu beyan etmiş,

Sanık kollukta; müşteki ile 27.11.2011 günü öğlen saatlerinde internet ortamında “Badoo” isimli sohbet ve arkadaşlık sitesinde tesadüfen tanıştığını, birbirlerine telefon numaralarını verdiklerini ve aynı gün evine yakın olan alış veriş mağazası önünde saat 16.00 sıralarında buluşup eve gitmek üzere yürümeye başladıklarını, kendisine ne içeceğini sorduğunda bira içmek istediğini söylemesi üzerine büfeden bira ve sigara aldığını, evde bira içerek müzik dinlediklerini, aradan biraz zaman geçtikten sonra müştekinin evlenip boşandığını, yedi aydır cinsel ilişkiye girmediğini ve cinsel ilişkiye girmek istediğini söylemesi üzerine rızası dâhilinde kendisi ile ters ve normal yoldan ilişkiye girdiğini, kesinlikle tokat atmadığını, her hangi bir zorlama olmadığını, sağ ya da sol elindeki morluk ve şişliğin önceden olduğunu, üç saat birliktelik yaşadıktan sonra gitmek istediğini söyleyip para istediğini, üzerinde bulunan 20 Lirayı verdiğini, ilişki sırasında fotoğraf çekmesini isteyince kendisine ait cep telefonu ile fotoğraf çektiğini, ilişki bittikten sonra şikayetçinin fotoğrafları tek tek inceleyerek beğenmediklerini sildiğini, cep telefonunda fotoğrafların kayıtlı olup olmadığını bilmediğini, kesinlikle tehdit ve şantajda bulunmadığını, kendisini defalarca aradığını, bugün de üç dört kez telefonla aradığını, ancak sürekli bir aramasının olmadığını, tecavüz olayının asılsız olduğunu ifade etmiş,

Cumhuriyet savcılığında; emniyette olayla ilgili ifade verdiğini, müşteki ile internette tanıştığını ve tanıştıktan bir saat sonra buluştuklarını, birlikte Acıbadem de bulunan bahçe içerisinde, zemin kattaki evine gittiklerini, burada alkol aldıklarını ve rızası ile ilişkiye girdiğini, zorla alıkoymadığını, tehdit etmediğini, görüntüleri de rızası ile çektiğini, şantaj yapmadığını, elindeki morluğun buluştuğunda mevcut olduğunu belirtmiş,

Sorguda; internet ortamında "BADOO" adlı kanalda tanışıp birbirlerine telefonlarını verdiklerini, sorusu üzerine bekar ve yalnız kaldığını söylediğini, anlaşarak Nautilus alışveriş merkezinin önünde buluştuklarını, sonra kendisine ait eve gittiklerini, giderken marketten bira ve sigara aldığını, isteği ile cinsel ilişkide bulunduğunu, şikayetçinin kocasından ayrıldığını ve yedi aydır cinsel ilişkiye girmediğini söylediğini, olayın pazar günü meydana geldiğini, cinsel ilişki sonrası para isteyince üzerinde bulunan 25 Liranın 20 Lirasını katılana verdiğini, zorlayarak veya şiddet kullanarak ilişkiye girmediğini, eve giderken market sahibinin gördüğünü, evin çevresinde de işyerleri olduğunu, zorla ilişkiye girilecek bir yer olmadığını, kendisine 20 Lira para verince surat yaptığını, konuşma sırasında eşinin kendisini sürekli dövdüğünü söyleyerek elindeki morluğu gösterdiğini, eşinden ayrılma sebebinin uyuşturucu olduğunu söylediğini, müştekinin telefonla arayarak buluşma teklifinde bulunduğunu beyan etmiş,

Kovuşturma aşamasında; olay günü facebook isimli arkadaşlık sitesinde müşteki ile tanıştığını, müştekinin ısrarla internetteki kimlik bilgilerinin doğru olup olmadığını, yaşının 32 olup olmadığını, evde yalnız olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de evde annesi ve babası birlikte yaşadığını, ancak olay günü yalnız olduğunu söylediğini, daha sonra Natilius alışveriş merkezinde buluştuklarını, buluşunca doğrudan eve yöneldiklerini, giderken bakkaldan alkol ve yiyecek bir şeyler aldığını, eve girerken bakkalda, yan komşuları olan döşemeci ile ecza deposunda çalışanların kendilerini gördüklerini, beraber yürüyerek eve çıktıklarını, evde alkol aldıklarını, katılanla rızası ile ilişkiye girdiğini, üç saat kadar beraber olduklarını, bu sırada kocasından ayrıldığını yedi aydır ilişkiye girmediğini söylediğini, bir elinin üzerinde yara ve kalçasında geniş çaplı bir morartı olduğunu, kocasının kendisine kötü davrandığını ve uyuşturucu kullandığını, elindeki morartıyı eski eşinin yaptığını, kalçasındaki morartıyı da bilmediğini, uyuşturucu hap ve esrar kullandığını söylediğini, dosyadaki fotoğrafları da kendi rızasıyla çektiğini, saat 19.30 sıralarında evden beraber çıktıklarını, para istediği için cebindeki 25 Liranın 20 Lirasını verdiğini ve ayrıldıklarını, akşam evine varıp varmadığını sormak için telefonla aradığını, bunun dışında görüşmediklerini savunmuştur.

Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Katılanın tüm aşamalarda özde değişmeyen biçimde ayrıntılı ve birbirleriyle uyumlu anlatımlarda bulunması, sanığın üzerinde usulüne uygun olarak yapılan arama sonucunda elkonulan cep telefonunda katılanın anlatımlarını doğrulayacak şekilde ilişkilerini gösteren birçok pornografik görüntülerin bulunduğunun belirlenmesi, katılana ait telefonda yapılan incelemede sanık tarafından katılana gönderilen tehdit içerikli kısa mesajların tespit edilmesi, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen rapordaki bulguların katılanın iddialarına uygun olması, katılanın sanığa iftira atması için bir nedenin bulunmaması, sanığın savunmasında katılanın elindeki morluğun eşi tarafından yapıldığını söylediğini beyan etmesine karşın katılanın eşinden 2007 yılında boşanmış olması nedeniyle böyle bir morluğun suç tarihine kadar dört yıl varlığını korumasının mümkün olmaması hususları birlikte gözönüne alındığında; sanığın üzerine atılı cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olduğunun kabulü gerekmektedir.

Bu itibarla; sanığın cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme hükmü ile bu hükmü onayan Özel Daire kararında bir isabetsizlik bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Genel Kurul Üyesi; itirazın kabulü gerektiği yönünde karşı oy kullanmışlardır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1- )Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,

2- )Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.06.2015 tarihinde yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.