Loading...
28.06.2022

Khk İle İş Sözleşmesi Fesih Edilen İşçiler Ohal Komisyonuna Başvuru Yapmalıdır

T.C. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 
E: 2017/ 34617 
K: 2017 / 16571 
T: 06.07.2017

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, ... Genel Müdürlüğü 8. Bölge Müdürlüğü 81. Şube Müdürlüğünde işçi olarak çalıştığını, 01.09.2016 tarihinde 672 sayılı KHK ile görevinden ihraç edildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı işveren, husumetin yanlış yönlendirildiğini ve KHK ile yapılan tasarrufun dava konusu edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan tasarruflardan Olağanüstü Hal Kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile yapılanların Adli Yargıda, İdari Yargıda ve Anayasaya Yargısında dava konusu edilmelerinin yürürlükteki yasal düzenlemelere göre mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan (Mahkemelerin Olağanüstü Hal Kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle yapılan tasarruflarla ilgili yargı hakkı bulunmadığından) reddine karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge adliye mahkemesince, davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı Kanun çerçevesinde işveren tasarrufu ile değil, doğrudan Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi ile ihraç suretiyle sona erdirilmekle, ihracın başka bir anlatımla feshin yargısal denetiminin yapılması aynı zamanda Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararnamesinin yargısal denetimi anlamına geleceğinden ve bu durum Anayasa`nın 148. maddesine göre mümkün bulunmadığından, keza davacının talebine benzer taleplerin inceleme yetki ve görevinin 685 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesine göre kurulacak komisyonlara ait olduğundan mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi yerinde görülerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personellerine İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname ile kamu kurumundaki işine son verilen davacının açtığı somut davada görevli yargı yolu, mahkeme veya merciin tespiti hususu uyuşmazlık konusudur.

23.01.2017 tarihli ve 29957 mükerrer sayılı Resmi Gazete`de yayınlanarak yürürlüğe giren 685 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname` nin 1. maddesi gereğince Anayasanın 120. maddesi kapsamında ilan edilen ve 21.7.2016 tarihli ve 1116 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararıyla onaylanan olağanüstü hal kapsamında, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.

685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname`nin 2. maddesinde, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi işlemleri hakkındaki başvuruları değerlendirip karar vermek Komisyon`un görevleri arasında sayılmıştır. Aynı Kanun Hükmünde Kararname`nin 7. maddesinde başvurularda usul ve süre hususları düzenlenmiş ve geçici 1. maddesinde “Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için de 7 nci maddedeki usul ve süreler uygulanır.”şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

Somut uyuşmazlıkta; 01.09.2016 tarihli ve 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personellerine İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname ile davacının işine son verildiği ve belirtilen işlemin 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Komisyon`un inceleme yapma ve karar verme görevine girdiği açıktır. 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname`nin geçici 1. maddesine göre komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için de 7. maddedeki usul ve sürelerin uygulanacağı hususu düzenlenmiştir. Bu durumda; somut uyuşmazlık bakımından inceleme yapma ve karar verme görevi Komisyon ` a ait olduğundan, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Açıklanan husus bozma sebebi ise de, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, temyiz olunan kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

Sonuç:

Yukarıda yazılı sebepten temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “Davanın dava şartı yokluğundan (Mahkemelerin Olağanüstü Hal Kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle yapılan tasarruflarla ilgili yargı hakkı bulunmadığından) REDDİNE,” sözcükleri silinerek yerine “685 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname` nin 7. ve geçici 1. maddeleri gereğince somut davada karar verilmesine yer olmadığına” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.07.2017 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.