Loading...
09.08.2022

Duruşma Açılmadan Karar Verilmesi Adil Yargılama Hakkını Kısıtlamaya Neden Olur

T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 
Esas: 2015/ 37832 
Karar: 2017 / 5502 
Karar Tarihi: 04.05.2017


ÖZET: Duruşma açılmadan karar verilmesi adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup kanuni düzenlemelere ve içtihatlara aykırıdır. Hal böyle olunca; mahkemece, duruşma açılıp tarafların iddia ve savunmada bulunmalarına imkan sağlanarak tüm deliller toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, duruşma yapılmadan ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
(AİHS. m. 6) (2709 S. K. m. 36) (6100 S. K. m. 27, 297, 320)
 
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
 
Davacı, davalıların alış veriş yaptıklarını ancak satış bedelini ödemediklerini tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20 tazminata karar verilmesini istemiştir. 
 
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
 
Mahkemece, HMK.` nın 320. maddesi uyarınca duruşma açılmadan dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
 
1-... İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde adil yargılanma hakkı, Anayasanın 36. Maddesinde hak arama hürriyeti ve HMK`nun 27`... maddesinde hukuki dinlenilme hakkı ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise HMK madde 297/1-c bendinde yer almış olup hukuki dinlenilme hakkı adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkı gereğince kişi habersiz olarak yargılanamaz ve hakkında karar verilemez. Taraflar iddia ve savunmalarını ileri sürme, yargılama ile ilgili açıklamada bulunma ve ispat hakkına sahiptirler. Bu nedenlerle davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulaması mümkün değildir.
 
HMK.`nın 320/1. maddesinde "mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği" belirtilmişse de bunun ancak ön inceleme aşamasında ve "mümkün olan hallerde" olduğu belirtilmek suretiyle yasanın uygulama alanı dar bir çerçeve ile belirlenmiştir. HMK`nın 27. maddesinde belirtildiği üzere davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise, HMK madde 297/ 1-c bendinde yer almış olup buna göre, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
 
Yukarıda açıklanan düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; duruşma açılmadan karar verilmesi adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup yukarıda açıklanan tüm düzenlemelere ve içtihatlara aykırıdır. Hal böyle olunca; mahkemece, duruşma açılıp tarafların iddia ve savunmada bulunmalarına imkan sağlanarak tüm deliller toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, duruşma yapılmadan ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
 
2- Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
 
Sonuç: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK`nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.