Loading...
26.07.2022

Davacının Talebinin Zımnen Reddine Yönelik Alınmış Bir Karar Bulunmadığı

T.C. Danıştay 15. Daire 
E: 2016/ 9112 
K: 2017 / 876 
T: 22.02.2017

ÖZET: 5233 sayılı Kanunda idarelerin işlem tesis etme süreleri ile ilgili olarak 2577 sayılı Kanundan farklı bir düzenlemeye gidildiği, zarar görenlerce yapılacak başvurular ile ilgili çalışmaların, başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde tamamlanmak zorunda olduğu, zorunlu hâllerde ise, bu sürenin vali tarafından üç ay daha uzatılabileceğinin belirtilmesi karşısında davacının yaptığı başvuru konusunda henüz idarece tesis edilmiş bir idari işlem bulunmadığı, işlemlerin tamamlanıp komisyon tarafından bir karar verilebileceği, dolayısıyla bakılan davada davacının talebinin zımnen reddine yönelik alınmış bir karar bulunmadığından, iş bu davanın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen karar isabetlidir.

İstemin Özeti: Davacının, Van İli, Çatak İlçesi, Konalga Köyü`nde bulunan taşınmazlarına terör olayları nedeniyle ulaşamadığından bahisle 5233 sayılı Kanun uyarınca zararlarının tazmini istemiyle yaptığı başvurunun yaşının küçük olduğundan bahisle reddedilmesinden sonra, anılan köyde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda adına taşınmaz tespit edilerek tapu kaydı oluşturulduğundan bahisle başvurusunun yeniden değerlendirilmesi talebiyle 21/03/2016 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle 23/05/2016 tarihinde açılan dava sonucunda, Van 1. İdare Mahkemesi`nce; 5233 sayılı Kanunda idarelerin işlem tesis etme süreleri ile ilgili olarak 2577 sayılı Kanundan farklı bir düzenlemeye gidildiği, anılan Kanunun 6.maddesinde, zarar görenlerce yapılacak başvurular ile ilgili çalışmaların, başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde tamamlanmak zorunda olduğu, zorunlu hâllerde ise, bu sürenin vali tarafından üç ay daha uzatılabileceğinin belirtilmesi karşısında davacının yaptığı başvuru konusunda henüz idarece tesis edilmiş bir idari işlem bulunmadığı, işlemlerin tamamlanıp komisyon tarafından bir karar verilebileceği, dolayısıyla bakılan davada davacının talebinin zımnen reddine yönelik alınmış bir karar bulunmadığından, iş bu davanın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi`nce, davacının adli yardım talebi kabul edilerek, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun "Kararın Bozulması" başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.

Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, Van 1. İdare Mahkemesi`nin 27/05/2016 tarih ve E:2016/754, K:2016/1244 sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harç ve posta ücretinin Mahkemesince tamamlattırılmasına, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY

5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun 6. maddesinde; zarar görenlerin başvuru süreleri belirtildikten sonra komisyonun başvuru ile ilgili çalışmalarını altı ay içinde tamamlamak zorunda olduğu, zorunlu hallerde bu sürenin 3 ay daha uzatılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, anılan hükümle idarenin karar verme konusunda uyması gereken azami süre belirtilmiş olup, anılan hükmün 2577 sayılı Kanunun 10.maddesinde belirlenen zımni ret işlemine karşı dava açılmasına bir etkisinin olmadığı açıktır.

Bu itibarla davacının 21/03/2016 tarihli başvurusuna 60 gün içinde bir cevap verilmemesi üzerine zımnen ret işleminin iptali istemiyle açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken davanın incelenmeksizin reddine ilişkin mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.