Loading...
20.06.2022

İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 
E: 2016 / 11 
K: 2016 / 10 
T: 09.10.2016

ÖZET: Dava açıldığı tarihte davalı borçlu hala taşınmazda oturduğundan zorunlu, faydalı ve iyileştirme bedellerini isteyemez. Takibe konu ay kiraların ödendiğine ilişkin yazılı belge sunulmadığı gibi davalı da ödediğini savunmamıştır. O nedenle incelenen mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine ilişkin hüküm kurulmuştur.

(6098 S. K. m. 77, 530)

 İcra Mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

 Alacaklı vekili, kira alacağının tahsili için yapmış olduğu icra takibine borçlu davalının itiraz etmesi üzerine İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuştur.

 Davacı vekili 07.06.2016 tarihli dava dilekçesinde davalının 15.01.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, kira bedelini ödemediğinden hakkında Konya 4. İcra Müdürlüğünün 2016/4846 Esas sayılı dosyasında takip yaptığını, davalının ödeme emrine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, takibe konu kira bedelini ödemediğini itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili ise 01.07.2016 tarihli cevap dilekçesinde 15.01.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, kiralanana tespiti mümkün olmayan zorunlu masrafların kiradan mahsup edilecek şekilde müvekkili tarafından yapıldığını, yapılan bu zorunlu masrafların tamamı hakkında 15.02.2016 tarihinden önce hem emlakçıya hem de kiralayana bilgi verdiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.

 Davalı vekili yerel mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, kiralananı emlakçı aracılığı ile kiralandığını, ev sahibinin yurt dışında olduğunu boya badana temizlik ve tadilat işlerinin müvekkil tarafından karşılanıp kiradan mahsup edileceğinin taraflarca kararlaştırıldığını, müvekkil tarafından kiralanana yapılan masrafların zorunlu ve faydalı gider olduğundan kiradan mahsup edilmesi gerekliğini, kural olarak TBK. 530 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapmış olduğu faydalı ve zorunlu giderleri isteme hakkı bulunduğunu müvekkilinin yapmış olduğu masraflarının kira alacağından mahsup edilmesi gerektiğini belirterek karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.

 Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 15.01.2016 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kiranın 750,00 TL olduğu ve her ayın 15.de ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı vekili bu kira sözleşmesine dayanarak 14.04.2016 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı takip talebi ile 2016 Şubat - Mart aylarına ait aylık 750,00 TL`den 1.500,00 TL kira, 16.46 TL’de faiz olmak üzere 1.516,16 TL`nin tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalı borçluya 18.04.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu süresinde yaptığı itirazında alacaklıya herhangi bir borcum yoktur, bu nedenle borca ödeme emri ve faiz oranına işlemiş faize itiraz ettiğini beyan etmiştir. Bu durumda kiracılık ilişkisi ve takibe konu alacak miktarı kesinleşmiştir. Borçlu borca itiraz etmekle borcun ödendiğini kanıtlaması gerekir. Her ne kadar borçlu kiralanana faydalı ve zorunlu masraf yaptığını bunun kiradan mahsup edileceğinin taraflarca kararlaştırıldığını beyan etmiş ise de bu durumu yazılı belge ile kanıtlayamamıştır. Yapılan masrafların kira bedelinden mahsup edileceğine ilişkin de sözleşmede bir hüküm bulunmamaktadır. Öte yandan akdi ilişkinin devamı sırasında kiracı tarafından kiralanana yönelik değer arttırıcı imalatların sözleşme sonucunda TBK. 530 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümlerine göre zenginleştiği ölçüde davalı kiraya verenden istenilmesi mümkündür. Ancak TBK 77. maddesi gereğince bu bedelin kiraya verenden istenebilmesi için mal varlığına geçmiş olması başka bir değişle kiralananın tahliye edilmiş olması ve anahtarı kiraya verenin usulüne uygun teslim etmesi gerekir. Dava açıldığı tarihte davalı borçlu hala taşınmazda oturduğundan zorunlu, faydalı ve iyi eştirme bedellerini isteyemez. Takibe konu ay kiraların ödendiğine ilişkin yazılı belge sunulmadığı gibi davalı da ödediğini savunmamıştır. O nedenle incelenen mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

 HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 Dosya kapsamına, toplanan delillere, Konya 2.İcra Mahkemesi`nin 2016/521 Esas - 2016/720 Karar sayılı kararında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,

 İstinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

 Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 09/10/2016 tarihinde tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.