Loading...
13.06.2022

Tebligatın Usulsüzlüğü

T.C. Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 
E: 2015/ 20124 
K: 2015 / 30840 
T: 08.12.2015

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından sözleşme ve hesap özetine istinaden başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlu diğer itiraz ve şikayetleri ile birlikte tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, sair itirazların reddine karar verilmiştir.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu`nun 17.maddesine göre bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılır. Borçlunun geçici olarak o yerde bulunmadığının tespiti halinde, tebligatın o yerde bulunan yukarıda sayılan kişilere yapılması gerekir. Tebligat Kanunu’nun 17. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik`in 26. maddesi gereğince, ilgilinin o yerde geçici olarak bulunmadığı hususu dağıtıcı tarafından tesbit edilerek, tebligat mazbatasına şerh verilmesi gerekir.

Somut olayda ödeme emri tebliğ mazbatasında "muhatap gösterilen adreste bulunmadığından kendisiyle birlikte çalışanı ...e" şerhiyle tebliğ edildiği, tebligatın şeklen usule uygun olduğu anlaşılmıştır. Ancak şikayetçi, tebligatı alan "...", çalışanı olmadığını ileri sürmüş mahkemece şikayetçi borçlunun beyanına göre düzenlenen 06/03/2015 tarihli polis tutanağı esas alınmak suretiyle Yüksel Bilgin`in muhatabın çalışanı olmadığından bahisle tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilmiştir. Hükme esas alınan söz konusu tutanak gerekli araştırmayı içermediği, itiraz eden borçlunun beyanına göre düzenlendiği dikkate alındığında şikayetin kabulünü gerektirecek mahiyette bir belge değildir.

O halde mahkemece, tebliğ tarihi itibariyle muhatap yerine tebligatı alan Yüksel Bilgin`in itiraz eden borçlunun çalışanı olup olmadığı hususunda ...`dan ve diğer kurumlardan araştırma yapılması, gerektiğinde tanık dinlenmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ile itiraz eden borçlunun beyanını esas alan kolluk tutanağına göre karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK`nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.