Loading...
31.05.2022

Faturalara Dayalı Olarak Başlatılan İlamsız İcra Takibine Yapılan İtiraz

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/14376
K. 2013/22706
T. 17.6.2013

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine faturalara dayalı olarak ilamsız icra takibine girişildiği, borçlunun yasal süre içerisinde borca ve fer`ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının faturaların borçluya noter kanalı ile tebliğ edildiği, taraflar arasında borç mutabakat belgesi imzalandığı ve borca itirazdan sonra borçlunun kısmi ödemede bulunduğu iddiasıyla itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu, mahkemece, faturaların noter kanalıyla tebliğ edilip, buna ilişkin itirazın bulunmaması ve itirazdan sonra borçlu tarafından ödeme yapıldığı gerekçesiyle itirazın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.

İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.

Somut olayda, alacaklının faturalara dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yaptığı anlaşılmaktadır. Fatura İİK.nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde değildir. Diğer taraftan, takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK`nun 23.maddesinde, tebliğ edilmesine rağmen, süresinde içeriğine itiraz edilmeyen faturanın İİK. nun 68/1.maddesinde belirtilen belgelerden sayılacağına ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. Borçlu tarafından fatura içeriği ve takip konusu borçla ilgili hukuki ilişki de kabul edilmediğine göre, alacaklının faturaya dayalı olarak itirazın kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Öte yandan icra dosyasına borçlu tarafından yapılmış bir ödeme olmayıp, alacaklının haricen tahsilde bulunması, borçlunun itirazdan vazgeçtiğine yönelik açık bir kabul beyanı olmadığı müddetçe, itirazdan vazgeçme olarak değerlendirilemez.

O halde mahkemece, alacaklının, alacağını İİK`nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden biri ile kanıtlayamadığı gözetilerek istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.