ÖZET : Maaş haczi yapılırken, icra müdürünün borçlunun çalıştığı işyerine maaş ve ücretin haczedildiğine ilişkin haciz yazısı yazması gerekir. Haciz yazısını alan işveren, bir hafta içinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretini bildirmeye ve borç bitinceye kadar maaştan kesinti yaparak icra dairesine yatırmaya zorunludur. Ancak maaş haczi için usule uygun tebligat yapılmadan işveren sorumlu tutulamaz.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlunun maaş ve ücreti haczi İİK`nun 355 ve devam eden madde hükümlerine göre yapılır. Memurlukça tebliğ edilen ihbarnamede 89. maddeden söz edilmesi sonucu etkilemez. İİK`nun 355. maddesine göre icra müdürü, borçlunun çalıştığı işyerine maaş ve ücretin haczedildiğine dair bir haciz yazısı yazar. Haciz yazısını alan işveren bir hafta içinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretinin miktarını icra dairesine bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin haciz bildirimine göre haczolunan miktarı borçlunun maaş veya ücretinden keserek hemen icra dairesine yatırmaya mecburdur. Aksi halde İİK`nun 356. maddesi gereğince kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemede hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından ve sair mallarından alınır.
Somut olayda borçlu Kemal`in şikayetçi üçüncü kişi Mustafa`nın yanında işçi olarak çalıştığı, Mustafa`nın de B ..... AŞ.`nin taşeron firması olduğu" dolayısı ile 89/1 haciz ihbarnamesi B ... AŞ. adresinde şirket yetkili müdürü Fatma`ya tebliğ edilmiştir. Tebligat üzerinde yazılı olan "B AŞ. eli ile işveren Mustafa" ifadesinde de tebligatın Mustafa adresinde değil B AŞ. adresinde yapıldığı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Şikayetçiye İİK`nun 356. maddesine göre usulüne uygun bir tebligat yapılmadığından İİK`nun 356. maddede yazılı hüküm ve sonuçlar doğmaz.
Öte yandan kabule göre de, tebligatın geçerli olduğu varsayılsa dahi şikayetçinin borçlunun maaşından kesinti yapmadığı miktar kadar şahsi mallarından veya maaşından tahsili gerekirken, tüm takip borcundan sorumlu tutulması ve bu borcun tahsili için Mustafa`nın B... A.Ş.`de tahakkuk etmiş ve edecek her türlü alacakları üzerine haciz konulması usulsüzdür.
Şikayetin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 01.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat