T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi
E. 2009/8987
K. 2010/6619
T. 23.3.2010
• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA ( Sanığın Uyuşturucunun Kendisine Ait Olduğunu Söyleyerek İkrarıyla Atılı Suçun Ortaya Çıkmasına Hizmet ve Yardımda Bulunduğu - Sanıklar Hakkında Etkin Pişmanlık Hükmünün Uygulanması Gerektiği )
• ETKİN PİŞMANLIK ( Uyuşturucu Madde Ticareti - Sanığın Uyuşturucunun Kendisine Ait Olduğunu Söyleyerek İkrarıyla Suçun Ortaya Çıkmasına Hizmet ve Yardımda Bulunduğundan Sanıklar Hakkında Uygulanacağı )
• UYUŞTURUCUNUN KENDİSİNE AİT OLDUĞUNU SÖYLEME ( Söyleyerek İkrarıyla Suçun Ortaya Çıkmasına Hizmet ve Yardımda Bulunduğundan Sanıklar Hakkında Etkin Pişmanlık Hükmünün Uygulanacağı )
• İKRAR ( Uyuşturucu Madde Ticareti - Sanığın Uyuşturucunun Kendisine Ait Olduğunu Söyleyerek İkrarıyla Suçun Ortaya Çıkmasına Hizmet ve Yardımda Bulunduğundan Sanıklar Hakkında Etkin Pişmanlık Hükmünün Uygulanacağı )
5237/m.53,188/3-4,192
ÖZET : Sanığın evinde yapılan aramada ele geçen uyuşturucu maddenin, hakkında soruşturma yürütülmeyen sanık M`ye ait olduğunu söyleyerek adı geçenin suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği; sanık M`nin de sanık K`nın atfı cürüm niteliğindeki soyut beyanından başka delil bulunmadığı aşamada, uyuşturucunun kendisine ait olduğunu söyleyerek, ikrarıyla atılı suçun ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunduğu anlaşıldığından; sanıklar hakkında, TCK`nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerekir.
DAVA : Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar Kadir Y... ve Mustafa A... hakkında ANTALYA 3. Ağır Ceza Mahkemesi`nce yapılan yargılama sonucu, 15.09.2008 tarihinde 2008/255 esas ve 2008/288 karar sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün sanıklar ve müdafiileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 21.05.2009 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Tayin edilen cezanın süresine göre 5320 sayılı Kanun`un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK`nun 318 ve 421. maddeleri uyarınca sanık Kadir müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin reddine karar verilerek dosya üzerinden yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Sanık Kadir`in evinde yapılan aramada ele geçen uyuşturucu maddenin, hakkında soruşturma yürütülmeyen sanık Mustafa`ya ait olduğunu söyleyerek adı geçenin suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği; sanık Mustafa`nın da sanık Kadir`in atfı cürüm niteliğindeki soyut beyanından başka delil bulunmadığı aşamada, uyuşturucunun kendisine ait olduğunu söyleyerek, ikrarıyla atılı suçun ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunduğu anlaşıldığından; sanıklar hakkında, TCK`nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Kabule göre;
a- Adli para cezasının; 5083 sayılı Kanun`un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası ( TL )olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b- 5237 sayılı TCK`nun 5 ve 53.maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu`nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun`un geçici 1. maddesi hükmü gereğince sanıklar hakkında 2918 sayılı Yasanın 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK`nın 321. maddesi gereğice BOZULMASINA, suçun niteliği ve hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanıklar hakkındaki tahliye talebinin REDDİNE, 23.03.2010 günü oybirliğiyle karar verildi.