Loading...
06.04.2022

Tasfiyeye Konu Edilen Araç

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/8274
Karar No:2017/686
Karar Tarihi: 24.01.2017
ÖZET: Dosya kapsamı, davalının emeklilik tarihi, önceki alınıp satılan araçlarla ilgili evraklar ve
toplanan delillerden kisisel mal savunmasının ispatlanamadıgı anlasılmaktadır. Dolayısıyla edinme
tarihi itibariyle tasfiyeye konu edilen aracın davalının edinilmis malı oldugunun kabulü gerekir.
Mahkemece, araç yönünden yukarıda açıklanan ilkeler ve temyiz edenin sıfatı gözetilerek davacı
lehine artık degere katılma alacagı hesabı yapılarak karar verilmesi gerekirken talebin reddi hatalı
olup bozmayı gerektirmistir.
(4721 S. K. m. 219, 222, 225, 227, 228, 231, 232, 235, 236, 395) (6100 S. K. m. 33)
Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda
Mahkemece, davanın reddine karar verilmis olup hükmün davacı vekili tarafından durusmalı olarak
temyiz edilmesi üzerine durusma istemi degerden reddedilmis olmakla, Dairece dosya incelendi,
geregi düsünüldü.
Davacı ... vekili, bosanma dava dilekçesi ile birlikte evlilik birligi içinde ortak satın alınıp davalı adına
kaydedilen bir adet araç ve bir adet tasınmaz bulundugunu belirterek malların paylasımını talep
etmistir. 11.01.2011 havale tarihli açıklama dilekçe ile fazlaya iliskin hakları saklı tutarak mal
paylasımını talep ettikleri ve harca esas degerin 10.000,00 TL oldugu bildirilmistir.
Davalı ... vekili, davaya konu tasınmazın davalının borsadan kazandıgı para ile satın alındıgını, evlilik
içerisinde davalının sahip oldugu araçları yeniledigini, en son kullandıgı eski aracının satımından
gelen para ve emeklilik ikramiyesinin bir kısmı kullanılarak davaya konu aracın satın alındıgını,
tasınmaz ve aracın kisisel malı oldugunu, davacının katkısının bulunmadıgını ileri sürerek davanın
reddini savunmustur.
Mahkemece, davacının dava konusu tasınmaza ne sekilde katkıda bulundugu usulünce
ispatlanamadıgı, dava konusu araç yönünden davalının, tüm asamalarda çok önceden araç sahibi
oldugu, araçlarını zaman içerisinde yeniledigi, en son 2006 yılında emekli oldugu, emekli ikramiyesi ile
araç satın aldıgı, çogunlugu 2002 yılı öncesi çalısmalarından alınan emekli ikramiyesi ve kisisel mal
niteligindeki önceki araçların satısından karsılanan aracın davalının kisisel malı niteliginde oldugunun
kabulü gerektigi, aracın satın alınmasından sonra aracın degerinde artıs meydana gelmedigi, aksine
degeri de düstügü gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmistir. Hüküm, süresi içerisinde davacı
vekili tarafından temyiz edilmistir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller
mahkemece takdir edilerek karar verildigine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadıgına göre, davacı
vekilinin asagıdaki bent kapsamı dısında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemistir.

2-Davacı vekilinin araca yönelik yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek
taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir
(6100 sayılı HMK 33. m). Iddianın ileri sürülüs sekline göre dava, artık degere katılma alacagı istegine
iliskindir.
Bir esin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmis mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Mal
rejiminin devamı süresince, bir esin sahip oldugu edinilmis malda, diger esin artık degerin yarısı
oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık degere katılma alacagı; eklenecek degerlerden (TMK
229.m) ve denklestirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, esin edinilmis
mallarının (TMK 219.m) toplam degerinden, bu mallara iliskin borçlar çıktıktan sonra kalan artık
degerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diger esin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacagı
Yasa`dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden esin gelirinin olmasına veya söz konusu mal
varlıgının edinilmesine, iyilestirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık degere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdigi sırada mevcut olan
malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) degerleri esas alınır
(TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Somut uyusmazlıga gelince, tasfiyeye konu araç esler arasında edinilmis mallara katılma rejiminin
geçerli oldugu 06.01.2009 tarihinde davalı es adına satın alınmıstır. Mahkemece, aracın davalının
kisisel malı oldugu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmis ise de gerekçe dosya kapsamı ile
örtüsmemektedir. Dosya kapsamı, davalının emeklilik tarihi, önceki alınıp satılan araçlarla ilgili
evraklar ve toplanan delillerden kisisel mal savunmasının ispatlanamadıgı anlasılmaktadır. Dolayısıyla
edinme tarihi itibariyle tasfiyeye konu edilen aracın davalının edinilmis malı oldugunun kabulü gerekir.
Mahkemece, araç yönünden yukarıda açıklanan ilkeler ve temyiz edenin sıfatı gözetilerek davacı
lehine artık degere katılma alacagı hesabı yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile
talebin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmistir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı
temyiz itirazları yerinde görüldügünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK`nun Geçici 3. maddesi
yollaması ile HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diger temyiz itirazlarının yukarıda (1)
nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK`nun 440/I maddesi geregince Yargıtay Daire
ilamının tebliginden itibaren ilama karsı 15 gün içinde karar düzeltme isteginde bulunulabilecegine,
pesin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2017 tarihinde oybirligi ile karar verildi.