Loading...
02.08.2022

Tanık Beyanları

T.C. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 
E. 2013/5537
K. 2013/6213
T. 29.3.2013

ÖZET : Dava hizmet tespiti istemine ilişkindir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; sigortalı hizmet cetvelinde davacının davalıya ait işyerinde kayden çalışmasının olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapmasına göre davacının İddia edilen dönemde çalışmasına ilişkin tanık beyanları dışında bir delilin mevcut olmadığı, dinlenen tanıkların da yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı, davalı işyerinde davacının çalıştığını ileri sürdüğü tüm dönemleri kapsayacak şekilde çalışanları gösterir dönem bordrolarının tümünün denetime elverişli şekilde celp edilmediği, komşu işyeri sahip ve çalışanlarının belirlenmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda başka bir İş Mahkemesinin dosyası arasında bulunan sözleşmelere göre dava dışı şirket ile davalı arasında sözleşme olduğu, Mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın varlığının ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/07/1996-31/12/2007 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Behiye Yonca Çalış tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2-Dava, davacının 01.07.1996-31.12.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.

Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa`nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa`nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay`ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; sigortalı hizmet cetvelinde davacının davalıya ait işyerinde kayden çalışmasının olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapmasına göre davacının İddia edilen dönemde çalışmasına ilişkin tanık beyanları dışında bir delilin mevcut olmadığı, dinlenen tanıkların da yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı, davalı işyerinde davacının çalıştığını ileri sürdüğü tüm dönemleri kapsayacak şekilde çalışanları gösterir dönem bordrolarının tümünün denetime elverişli şekilde celp edilmediği, komşu işyeri sahip ve çalışanlarının belirlenmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda Kocaeli 2. İş Mahkemesinin 2006/713 Esas no.lu dosyası arasında bulunan sözleşmelere göre 15.04.1999 tarihinden itibaren T... Şirketi ile davalı arasında sözleşme olduğu, 01.07.1996 30.06.1999 arası F. E. ve H. İ. M. dönemi olduğu belirlenmesine rağmen bu dönemlerin de hesaplandığı, Mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın varlığının ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.

Yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını getirmek ve bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak; öte yandan dava dışı T... A.Ş. şirketi ile davalı arasındaki hizmet alımına ilişkin sözleşmelerin tamamı celp edilip, davacın davalı işveren nezdinde gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.