ÖZET : Yakınanın şikayetinden vazgeçmesi, sanığa atılı işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun uzlaşma kapsamına alınması ve yargılama devam ederken yakınanın vefat etmesi karşısında, sanıkla yakınanın mirasçıları arasında uzlaştırma işlemleri yapılması, uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, uzlaşma işleminin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda ise sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri,
Sanığın yakınana ait işyerinden çalıp sakladıkları bir kısım eşyanın yerini gösterip kısmi iade yaptığının anlaşılması ve yakınanın şikayetten vazgeçmesi karşısında, yakınanın vefat etmesi nedeniyle , kısmi iade için sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına rıza gösterip göstermediği sorulamamış ise de, rıza hususunun yakınanın yasal mirasçılarına sorulması gerekir.
DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- )Yakınan M.M.S.`ın 05.07.2002 tarihli oturumda şikayetinden vazgeçmesi, sanığa atılı işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 Sayılı Yasayla uzlaşma kapsamına alınması ve yargılama devam ederken 25.11.2007 tarihinde yakınanın vefat etmesi karşısında, 5271 Sayılı C.M.K.nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca sanıkla yakınanın mirasçıları arasında uzlaştırma işlemleri yapılması, uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, uzlaşma işleminin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda ise sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik kovuşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- ) Sanığın yakınana ait işyerinden çalıp sakladıkları bir kısım eşyanın yerini gösterip kısmi iade yaptığının anlaşılması ve yakınanın 05.07.2002 tarihli oturumda şikayetten vazgeçmesi karşısında, yakınanın 25.11.2007 tarihinde vefat etmesi sebebiyle kısmi iade sebebiyle sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına rıza gösterip göstermediği sorulamamış ise de, rıza hususunun yakınanın yasal mirasçılarına sorulması gerektiği gözetilmeyerek, "takibi şikayete bağlı olan bu husus yakınanın iradesine sıkı sıkıya bağlı olup yakınanın ölümü sebebiyle bu iradeyi göstermeyeceğinden muvafakatinin olmadığının kabul edildiği" şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle 5237 Sayılı T.C.K.nun 168. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat