T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
E. 1997 / 2417
K.1997 / 4765
K. T. 17.06.1997
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.6.1996 tarih ve 1144-516 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.6.1996 gününde davalı avukatı M. L. gelip davacı avukatı tebliğata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, davalı kooperatifin ortakları olan müvekillerine kurada isabet eden dairelere şerefiye ödenmesi gerektiğini, ancak davalı kooperatifin 16.9.1995 tarihli genel kurulunda şerefiye bedellerinin %50 indirimli ve gecikmeli ödenmesine karar verildiğini, bu hususun eşitlik ilkelerine aykırı olduğu ileri sürerek, buna ilişkin genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iptali istenen kararın genel kurul iradesine dayalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere nazaran, şerefiye bedellerinin usulüne uygun tespit edildiği ve tespit edilen bedellerin %50 indirimli ödenmesinin ise gerekli çoğunluk ve genel kurul kararı ile alındığı, bu durumda iptalini gerektirir bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Davalı kooperatif anasözleşmesinin 61.maddesinde konut bedellerinin nasıl tespit edileceği hususu düzenlenmiş olup, 6.8.1994 tarihli genel kurulda alınan karar gereği şerefiye bedellerinin tespitine ilişkin 16.5.1995 tarihli “şerefiye uygulaması” raporuna anasözleşmenin 61.maddesinde belirtilen 15 günlük sürede bir itiraz vuku bulmamıştır. Artık bundan sonra 16.9.1995 tarihli genel kurulda kesinleşen şerefiye bedellerinin %50 indirimli olarak hak sahiplerine ödenmesine şerefiye borçlusu durumundaki ortakların oy çokluğu ile karar verilmesi Anasözleşmenin 61.maddesine, 1163 sayılı Kooperatifler Yasasının 23.maddesinde ifadesini bulan eşitlik ilkesine ve iyiniyet kurallarına aykırıdır. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, usulüne uygun tebliğata rağmen davacılar vekili duruşmaya gelmediğinden davacılar yararına vekillik ücreti taktirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.