ÖZET : Türkçe bilmeyen yabancı uyruklu sanık için görevlendirilen tercümanın giderlerinin yargılama gideri sayılmayacağı ve Devlet Hazinesinden karşılanması yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi yasaya aykırıdır.
DAVA : Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : 1- )Anayasanın 141 C.M.K.nun 34, 230, 289 maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay`ın bu işlevini yerine getirebilmesi için gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan ve kabul edilen kanıtlar ve nedenleri, kanıtlarla sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanı; sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve 230 maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz hüküm verilmesi,
2- ) Duruşmaya gelmeyen sanığın, müdafiiyle temsil edilmiş olması karşısında: hükmün tefhim olunduğu oturuma katılan sanık müdafiine sanık yerine geçerli olmak üzere son sözün verilmemesi suretiyle C.M.K.216/3 maddesine aykırı şekilde savunma hakkının kısıtlanması,
3- ) Türkçe bilmeyen sanığa 18.8.2006 tarihli celsede atanan tercüman Sunay Tunca`ya yemin verilmeyerek C.M.K.nun 64 ve 202. maddelerine aykırı davranılması,
4- ) Hükmün gerekçe bölümünde, sanığın katılan Mehmet Tekne Tarla`ya karşı dolandırıcılık suçunu, diğer müşteki Günaydın Koç`a karşı nitelikli hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle hüküm kurulduğu belirtilmesine karşın, hüküm kısmında müştekiyle katılana karşı işlenen suçların yer değiştirmesiyle hüküm kurulması sonucu, gerekçeyle hüküm arasında çelişki yaratılması suretiyle 5271 Sayılı C.M.K.nun 230. maddesine aykırı davranılması,
5- ) Türkçe bilmeyen İran uyruklu sanık için görevlendirilen tercümanın giderlerinin C.M.K.324/5 maddesine göre yargılama gideri sayılmayacağı ve Devlet Hazinesinden karşılanması yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan sebeplerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 14.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat