Loading...
13.04.2022

Mahkeme Kararının Gerekçe İçermemesi Nedeniyle Yargıtay Denetimi Olanağının Ortadan Kalkması

T.C.Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 
Esas: 2015/ 2793 
Karar: 2017 / 8560 
Karar Tarihi: 03.10.2017
Yargıtay Kararı
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı Hazine vekili, davalı ...( ...) AŞ nin davacı mükellefi olduğunu ve 2009-2010 dönemine ilişkin 81.460.923,44 TL vergi borcu bulunduğunu, davalıya 6183 sayılı kanun hükümleri gereğince 12.03.2010 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, takibin itiraz olmadan kesinleştiğini, davalı ... A.Ş`ye yapılan üçüncü şahıs haciz bildirimi üzerine, davalı ... (...) Alkollü İçkiler San ve Tic. A.Ş`nin davalı...A.Ş`den alacaklı olduğu ve 6.000.000,00 TL`lik alacağın ...`e temlik edildiğini öğrendiklerini, alacak temlikinin muvazaalı olup kamu alacağının bir kısmına engel olmak macı taşıdığını, davalı ...`in ... (...) Alkollü İçkiler San ve Tic. A.Ş`nin en büyük ortağı olduğunu, bu nedenlerle 17.01.2011 tarihli 2015 yevmiye numaralı alacağın temliki şeklinde yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulüne, 17.01.2011 tarihli 2015 yevmiye numaralı ...Anonim Şirketinin ...`e alacağın temliki şeklinde yapılan tasarrufun iptaline, karar verilmiş; hüküm,davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

1-HUMK’nun 388.maddesinin 3-5 bentleri (HMK’nın 297/1-c) hükümlerine göre mahkeme kararlarının asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini mahkemece incelenen maddi ve hukuki olay ve meselelerin özüne mahkemeyi sonuca götüren gerçeklerin ne olduğu hususlarını içermesi zorunludur. Yine Anayasanın 141/3 maddesi hükmü de tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gereğini düzenlemektedir. Kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde taraflar hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığı anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanır. Diğer bir ifadeyle Yargıtay denetimi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Somut olayda mahkemenin davanın kabulüne yönelik vermiş olduğu hükmünün gerekçesi, davalı ...A.Ş. yönünden davanın hangi nedenlerle kabul edildiği ve anılan davalının sorumluluğunun hangi sebeplerden ibaret olduğu hususunu da içermediğinden Anayasa’nın 141/3,HUMK`nun 388/3-5 (HMK’nın 297/1-c) maddelerine aykırı olduğu gibi HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi gereğince Yargıtay denetimi olanağını da ortadan kaldırdığından hükmün bozulması gerekir.

2-Bozma neden ve şekline göre davalı ...A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...A.Ş.`ye geri verilmesine, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.