ÖZET : 1 - Kamulaştırma Kanununun 37. maddesi uyarınca bu kanundan doğan uyuşmazlıkların basit yargılama usulüne göre görülmesi gerekli olup, ecrimisil davasında ise böyle bir gereklilik bulunmadığına göre ecrimisile ilişkin davanın, bedel artırımı davasından ayrılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
2 - Kamulaştırmadan arta kalan kesimin bulvara geniş cepheli hale gelmesi durumunda, bu kesimde değer artışı olacağının kabulü gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ve haksız işgal tazminatı ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan raporlar hükme yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Bilirkişi kurullarının somut emsal olarak inceledikleri taşınmaz ile dava konusu taşınmaz arasında 5-8,5 kat değer farkı bulunmaktadır. Aralarında bu oranda değer farkı bulunan taşınmazların birbirine emsal olduğundan söz edilemeyeceği, emsalin nitelikleri yanında değer açısından da karşılaştırılan taşınmaza benzer olması gerektiği dikkate alınmadan ve Mersin gibi büyük bir şehirde taşınmazın bulunduğu bölgede uygun bir emsal bulunamadığının ileri sürülemeyeceği düşünülmeden, defterdarlık hizmet binası olarak kullanılan 32 parsel sayılı taşınmazın somut emsal olarak seçilmiş olması,
2-Kamulaştırılan 10 parsel nolu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı kamulaştırma ile Okan Merzeci bulvarına geniş bir cephe kazanmaktadır. Bu durumun bir değer artışı yarattığının kabulü gerekirken bilirkişi raporlarında yetersiz gerekçelerle değer değişikliği olmadığının ileri sürülmüş olması,
3-Kamulaştırma Kanununun 37.maddesine göre bu kanundan doğan uyuşmazlıkların basit yargılama usulüne göre görülmesi gerekli olup ecrimisil davasında böyle bir gereklilik bulunmadığı cihetle ecrimisile ilişkin davanın tefrikine karar verilmesi gerekirken, kamulaştırma sebebiyle bedel artırımı davası ile birlikte görülmüş olması,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK`nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat