Loading...
06.05.2022

İstihkak Davası

T.C. Yargıtay 8.Hukuk Dairesi 
Esas: 2013 / 7679 
Karar: 2013 / 11700 
Karar Tarihi: 12.09.2013

 ÖZET: Haciz ...yılından itibaren davacı üçüncü kişiye ait tapulu taşınmaz üzerinde yapılmıştır. Davacının taşınmazı satın alma tarihi borcun doğumundan yaklaşık .. ay kadar öncedir. Bu koşullarda 2004 Sayılı Kanunun ilgili maddesindeki mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunun kabulü gerekir. İcra Müdürlüğü tarafından 2004 Sayılı Kanunun ilgili maddesinin uygulanmaması, hatta takibin devamı kararının alınması ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacaktır. İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan alacaklı tarafın sunduğu ... yıllarına ait çiftçilik belgeleri ve ödeme emri tebligatı karinenin aksini kanıtlamaya elverişli nitelikte değildir. Bu durumda üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabulü gerekirken oluşa ve dosya içreğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.(2004 S. K. m. 96, 97/A, 99)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire`ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

 Karar: Davacı (üçüncü kişi) vekili, Serik İcra Müdürlüğü`nün 2009/6387 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Gazipaşa İcra Müdürlüğü`nün 2009/397 sayılı Talimat dosyasında yapılan hacze konu sera camının üçüncü kişiye ait olduğunu, haczin yapıldığı taşınmazın üzerindeki sera ile birlikte 2008 yılında A. Ö. isimli şahıstan satın alındığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu sabit olmayan seranın taşınmazın eklentisi konumunda bulunduğunu, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre: davacının istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişi tarafından İİK`nun 96. vd. maddeleri uyarınca "istihkak" davası olarak açılmıştır.Haciz 2008 yılından itibaren davacı üçüncü kişiye ait tapulu taşınmaz üzerinde yapılmıştır. Davacının taşınmazı satın alma tarihi borcun doğumundan yaklaşık 8 ay kadar öncedir. Bu koşullarda İİK`nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunun kabulü gerekir. İcra Müdürlüğü tarafından İİK`nun 99. maddesinin uygulanmaması, hatta takibin devamı kararının alınması ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacaktır.İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan alacaklı tarafın sunduğu 2004 ve 2007 yıllarına ait çiftçilik belgeleri ve ödeme emri tebligatı karinenin aksini kanıtlamaya elverişli nitelikte değildir.Bu durumda üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabulü gerekirken oluşa ve dosya içreğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK`nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK`nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 12.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.