* İŞ KAZASI SONUCU ÖLEN SİGORTALININ HAK SAHİPLERİNİN TAZMİNAT İSTEMİ (Davacı Babanın Kurumdan Yaşlılık Aylığı Aldığı Ayrıca Kira Geliri Bulunduğu - Diğer Davacı Annenin de İhtiyaçlarının Eşi Tarafından Karşılandığı/Bu Davacıların Destekten Yoksun Kalma Tazminatı İstemlerinin Reddi Gerektiği)
* DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI (İş Kazası Sonucu Ölen Sigortalının Hak Sahiplerinin Tazminat İstemi - Davacıların Vefat Eden Sigortalının Desteğinden Yararlanmadığı/Maddi Tazminata Hak Kazanamayacaklarından İstemlerinin Reddine Karar Verileceği)
* SİGORTALININ DESTEĞİNDEN AİLESİNİN YARARLANMADIĞI (İş Kazası Sonucu Ölen Sigortalının Hak Sahiplerinin Tazminat İsteminin Reddi Gerektiği/Davacı Babanın Kurumdan Yaşlılık Aylığı Aldığı Ayrıca Kira Geliri Bulunduğu - Diğer Davacı Annenin de İhtiyaçlarının Eşi Tarafından Karşılandığı)
506/m.24
ÖZET : Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının haksahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı babanın Kurumdan yaşlılık aylığı aldığı ayrıca bu davacının kira gelirinin de bulunduğu anlaşılıp diğer davacı annenin de eşi ile birlikte kalıp ihtiyaçlarının eşi tarafından karşılanmasına göre bu iki davacının da vefat eden sigortalının desteğinden yararlanmadığı ve böylece maddi tazminata hak kazanamayacakları ortadadır. Bu davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin reddine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğinkısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Dursun Sabay tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göredavalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 17.03.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının haksahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacılar İ.Y. ve Z.Y.`nin maddi tazminat davalarının kabulüne, tüm davacıların manevi tazminat davalarının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edilen zararlandırıcı olayda %40 oranında kazalı sigortalı,%55 oranında davalı şirket ve %5 oranında da dava dışı kişilerin kusurlu olduğu, vefat eden sigortalının babası davacı İ.Y.`nin Kurumdan yaşlılık aylığı aldığı, bunun yanında kira gelirinin de bulunduğu, diğer davacı Z.İ`nin ise vefat eden sigortalının annesi olup bu davacının da eşi İ.Y. ile birlikte yaşayıp geçiminin eşi tarafından sağlandığı, Kurumun vefat edenin anne ve babası olan bu davacılara iş kazası sigorta kolundan gelir bağlamadığı anlaşılmıştır.
Gerçekten destek kavramı hukuki bir ilişkiyi değil fiili bir durumu ifade eder. Ne hısımlığa ve nede yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanmaz.Öte yandan dava nitelikçe iş kazası sonucu ölen sigortalının yakınlarının Kurum tarafından karşılanmayan maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa`nın değişik 24. maddesidir ve bu madde kapsamına göre haksahibinin ölen sigortalının desteğinde kabul edilebilmesi için 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere Kurumdan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almaması gerekir.
Bu açıklamalardan olarak somut olayda, davacı baba İ.Y`nin Kurumdan yaşlılık aylığı aldığı ayrıca bu davacının kira gelirinin de bulunduğu anlaşılıp diğer davacı anne Z.Y`nin de eşi İ. ile birlikte kalıp ihtiyaclarının eşi tarafından karşılanmasına göre bu iki davacının da vefat eden sigortalının desteğinden yararlanmadığı ve böylece maddi tazminata hak kazanamayacakları ortadadır. Bu hale göre bu davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat