(2004 S. K. m. 275)
Dava ve Karar: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, Dairemizin 12/02/2015 gün ve 2015/90-2015/1321 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili 25.04.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 02.01.2014 tarihli yazılı tahliye taahhüdü gereğince kiralanan taşınmazın tahliyesini istemiş, davalı vekili süresinde verdiği tahliye emrine itiraz dilekçesinde, takip konusu edilen ve tahliye edilmesi istenilen mecurda müvekkilinin kiracı olarak bulunmadığını, takipte kiralayan olarak gözüken alacaklı ile müvekkil arasında bahsedilen yer için bir kira sözleşmesi yapılmış olmasına rağmen, kiralayanın bu yeri müvekkile fiilen teslim edemediğini kira sözleşmesine uygun şekilde bu yeri müvekkilin kullanımına ve istifadesine sunamadığını, mecurun daha önceden başka bir şirkete uzun süreli olarak kiraya verilmiş olduğunu, bu zamandan beri halen bu şirket tarafından kullanılmaya ve kiracılığa devam edildiğini, müvekkil ile olan kira sözleşmesinin sadece evrak üzerinde kaldığını, tahliye taahhüdünde ise tarihlerin boş olduğunu ve sonradan yazıldığını, bu bakımdan. müvekkilinin mecurda herhangi bir kiracılığının bulunmadığını belirterek itiraz etmiştir. İtiraz üzerine icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenmiş, mahkemece uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizce, davalı kiracının taahütname altındaki imzaya itiraz etmeyip, kendisine ait olduğunu kabul ettiğinden mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş ise de; İcra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş değildir. İİK.nun 275.maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İBK gereğince kiraya veren, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden uyuşmazlığın halli yargılamayı gerektirir. Somut olayda davalı kiracı tahliye taahhüdündeki tarihlerin boş olduğunu, sonradan doldurulduğunu belirterek tahliye tarihine karşı çıkmış olmakla uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği bu defaki incelemeden anlaşılmakla davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.02.2015 gün ve 2015/90-1321 sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkemenin 30.10.2014 gün 2014/689 E-1023 K. sayılı kararının ONANMASINA, istek halinde peşin alınan karar düzeltme harcının düzeltme isteyen davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıdan alınmasına, 12.10.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.