ÖZET : Davacının gerek na yaptığı başvuruda, gerekse işbu dava dilekçesinde, tarafına tazminat ödenmesi istemini, Ağır Ceza Mahkemesi personelinin ara kararına hatalı cevap vermek suretiyle işlediğini iddia ettiği hizmet kusuruna dayandırdığı ve bu hizmet kusuru nedeniyle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu`nun 142. maddesi uyarınca tazminat davası açma hakkının zayii edildiğini ileri sürdüğü, tazmini istenilen zararın yargılama faaliyetine dair olmayıp, yargılama sonucunun bildirimine yönelik olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının görev alanına girdiği anlaşılmaktadır.
İstemin Özeti : Van 3. İdare Mahkemesi`nin 29/05/2015 günlü, E:2015/1013, K:2015/661 Sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddedilmesii gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle ısrar kararının Danıştay Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi`nin ara kararına yanlış cevap vermek şeklindeki hizmet kusuru nedeniyle, davacının, haksız tutuklamadan kaynaklanan zararının tazmin edilmesi istemiyle açtığı davanın olumsuz sonuçlanmasına yol açtığı iddiasıyla uğranıldığı belirtilen zarara karşılık 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Van 3. İdare Mahkemesi`nin 27/04/2012 günlü, E:2012/277, K:2012/804 Sayılı kararıyla; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu`nun 141. madesinde; suç soruşturması veya kovuşturması sırasında, kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen kişilerin, maddî ve manevî her türlü zararlarını Devletten isteyebilecekleri; bu şekilde uğranıldığı iddia edilen zararların tazmini istemiyle açılan davaların ağır ceza mahkemesinde karara bağlanacağı yönündeki hüküm uyarınca, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevinde olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay Onuncu Dairesinin 03/12/2014 günlü, E:2012/7800, K:2014/7323 Sayılı kararıyla; tazmini istenilen zararın yargılama faaliyetine dair bulunmaması, yargılama sonucunun bildirimine yönelik olarak Hakkari Ağır Ceza Mahkemesince idari görev bağlamında ara kararına cevaben gönderilen yazı ile Van 1. Ağır Ceza Mahkemesine doğru bilgi verilmemesi sebebiyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini isteminden kaynaklandığı, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı, Van 3. İdare Mahkemesi`nin 29/05/2015 günlü, E:2015/1013, K:2015/661 Sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
T.C. Anayasasının 125. maddesinin 1. fıkrasında, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu; aynı maddenin son fıkrasında da, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, bir suçtan dolayı tutuklanan ve daha sonra Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi`nin 22/06/2007 tarihli kararı ile tahliye edilen, bu süreçte 8 ay 22 gün tutuklu kalan davacının, anılan Mahkemenin E:2009/129 esas sayısına kayıtlı davada tutuklu bulunduğu suçtan beraat ettiği, bu kararın davacı yönünden temyiz edilmeyerek kesinleştiği; davacının haksız yere tutuklanması sebebiyle uğradığını iddia ettiği zararın 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu`nun 142/1. maddesi uyarınca tazmini istemiyle Van 1. Ağır Ceza Mahkemesine açtığı davada, anılan Mahkemece verilen ara kararına cevaben Hakkari Ağır Ceza Mahkemesince gönderilen 22/11/2010 tarihli yazıda, davacı hakkında E:2009/129 esas sayılı dosya kapsamında verilen beraat kararının kesinleşmediğinin bildirilmesi sebebiyle dava dilekçesinin reddine karar verildiği; bu kararın itiraz edilmeyerek kesinleştiği, davacı tarafından Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi`nin ara kararına yanlış cevap verilmesi sebebiyle haksız tutuklamadan kaynaklanan zararının tazmin edilmesi istemiyle açılan davanın olumsuz sonuçlanmasında idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek uğranılan zarara karşılık tazminat ödenmesi istemiyle önce na başvurulduğu, bu başvurunun reddedilmesi üzerine de dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının gerek na yaptığı başvuruda, gerekse işbu dava dilekçesinde, tarafına tazminat ödenmesi istemini, Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi personelinin ara kararına hatalı cevap vermek suretiyle işlediğini iddia ettiği hizmet kusuruna dayandırdığı ve bu hizmet kusuru nedeniyle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu`nun 142. maddesi uyarınca tazminat davası açma hakkının zayii edildiğini ileri sürdüğü, tazmini istenilen zararın yargılama faaliyetine dair olmayıp, yargılama sonucunun bildirimine yönelik olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının görev alanına girdiği anlaşılmaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Van 3. İdare Mahkemesi`nin 29/05/2015 günlü, E:2015/1013, K:2015/661 Sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 ( onbeş ) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat