Loading...
06.05.2022

Hısımlar İle Çocuk Arasında Kişisel İlişki Tesisi

T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 
E. 2013/24829
K. 2014/6734
T. 24.3.2014

ÖZET : Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. Davacının diğer davacılar ve davalılar arasındaki husumetten dolayı torunları ile kuracağı ilişkiden mahrum edilmesi veya onların büyüdüğünü görememesi ve torun sevgisinin engellenmesi yanında, küçüklerinde çok yakın hısımları olan babaanne sevgisinden yoksun bırakılması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece, küçüklerin okul ve eğitim durumları, davalı anne ve babanın hassasiyetleride göz önüne alınarak ayın belli bir hafta sonu belirlenecek saatler arasında babaanne ile torunları arasında uygun kişisel ilişki kurulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı dede E. T. ile amca S. T.`ın temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı babaanne Se. T.`ın temyizine yönelik incelemeye gelince;

Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. ( TMK.md.325 )

Mahkemece, davacılar dede E. T., babaanne Se. T. ve amca S. T.`ın, kişisel ilişki kurulması istenen torunları ve yeğenleri 2006 doğumlu Defne ve 2010 doğumlu Ece`nin anne ve babası olan davalılar E. T. ile S. T. arasında ticari ilişkilerden kaynaklanan hukuki ihtilaflar nedeniyle derdest hukuk ve ceza davaları olduğu ve tarafların görüşmedikleri, davacılar ile çocuklar arasında kurulacak kişisel ilişkinin davalıları huzursuz edeceğini ve çocukların psikolojisini etkileyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ticari ilişkiden kaynaklanan hukuki ve ceza davalarının davacılar E. ve S. T. ile çocukların anne ve babası davalı E. ile S. arasında olduğu, davacı babaanne Se. T. ile davalılar arasında her hangi bir husumet ihtilafı veya ceza ve hukuk davasının olduğuna dair yeterli delil ve kanıt bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı Se. T.`ın diğer davacılar ve davalılar arasındaki husumetten dolayı torunları ile kuracağı ilişkiden mahrum edilmesi veya onların büyüdüğünü görememesi ve torun sevgisinin engellenmesi yanında, küçüklerinde çok yakın hısımları olan babaanne sevgisinden yoksun bırakılması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece, küçüklerin okul ve eğitim durumları, davalı anne ve babanın hassasiyetleride göz önüne alınarak ayın belli bir hafta sonu belirlenecek saatler arasında babaanne Se. T. ile torunları arasında uygun kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı Se. T. yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Çocuğun yüksek yararına bağlı olarak, ana ve babası dışındaki "aile bağları" bulunan şahıslar arasında kişisel ilişki kurulabilir. Çocukla aile bağı bulunan şahıslara bu hakkın tanınmasının amacı, aile bağlarını korumak ve geliştirmektir. Davacılar küçüklerin babannesi, büyükbabası ve amcasıdır. Çocuklarla bu şahıslar arasında ikinci derecede üstsoy ve yansoy kan hısımlığı mevcuttur. ( TMK.md.17 ) Sosyal inceleme raporunda davacılarla çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasının çocukların menfaatlerine uygun olacağı ifade edilmiştir. Ana ve baba, davacılar ile aralarında yaşanan sorunları öne sürerek bu ilişkiye karşı koyduklarına göre, çocuklarla davacılar arasında, kişisel ilişkiden beklenen amacı gerçekleştirmeye elverişli olacak şekilde davacıların her biri için ayrı ayrı sürelerde değil, aynı zaman dilimi içinde olmak koşuluyla uygun kişisel ilişki tesis edilmelidir. Bu bakımdan büyükbaba ve amca yönünden de kararın bozulmasına karar verilmesi gerekir. Bu yönüyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.