(6100 S. K. m. 114, 115) (1086 S. K. m. 7, 27)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...in, müvekkiline ait olan taşımaz hissesi karşılığında inşaat yapmak üzere noter aracılığı ile düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzaladıklarını, dairelerin yapım işlerinin diğer davalı kooperatife devredildiğini öğrendiklerini, bu devre ilişkin onayının olmadığını, devir işleminin davalı ...in sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, arsa sahiplerine teslimi gereken dairelerin halen tamamlanmadığını ve inşaatın devam ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak şimdilik 34.805,00 TL geciken aylara ait kira bedeli alacağının 28.10.2014 ihtar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava konusu uyuşmazlığın konusunun düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığında inşaat sözleşmesi gereğince davalı ...in davacıya teslim edilmesi gereken dairelerin süresinde teslim edilmemesinden kaynaklanan kira tazminatına ilişkin olduğu, davacının söz konusu sözleşmeyi imzalarken tacir sıfatı ile değil arsa sahibi gerçek kişi olarak imzalandığı, davacının dava konusu taşınmazın maliki olması nedeniyle diğer davalı kooperatif aleyhine üyelik ve ortaklık ilişkisinin olmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın 1163 sayılı Kanundan kaynaklanmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığından ve TTK`de düzenlenen bir hususa da ilişkin olmadığından, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin Ticaret Mahkemelerinin olmadığı belirtilerek, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte olan HMK`nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK`nın 114/1-c madde hükmü gereğince anılan yasal düzenleme göz önünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK`nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi de hatalı olmuştur.
Ne var ki, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK`nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK`nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın gerekçesinin kısmen değiştirilmesine, HÜKÜM bölümünün 1. bendinde yer alan "Mahkememizin görevsizliğine ibaresinin çıkarılmasına ve 1. bent olarak "Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK`nın 114/1-c ve 115/2 . maddeleri uyarınca davanın usulden reddine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.