DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazının, İİK`nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, zorunlu olmayan ipotek borcunun devam ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar.
Somut olayda, borçlunun söz konusu taşınmazı üzerine 13/10/2015 tarihli haciz müzekkeresi ile aynı tarihte haciz uygulandığı, ancak daha önce taşınmazın tapu kaydında üçüncü kişi ..... lehine tesis edilmiş 10/04/2013 ve 22/08/2013 tarihli ipotek kayıtlarının bulunduğu, 22/08/2013 tarih ve 160.000 TL tutarındaki ipoteğin ise ... Dil Hizmetleri .... Şti`nin ticari kredi borcunu temin amacıyla kurulduğu, bu sebeple zorunlu ipotek kapsamında olmadığı anlaşılmıştır.
O halde, mahkemece 22/08/2013 tarihli ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı tespit edildiğine göre; söz konusu ipoteğin ödenip ödenmediği hususundaki çelişki giderilerek ipoteğe konu borç haciz tarihinden önce ödenmişse haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmeyeceği ve şikayetin esasının yöntemince incelenmesi, borç haciz tarihinden sonra ödenmişse şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği hususları dikkate alınarak oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK`nun 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat