Loading...
03.08.2022

Fikri Sahtecilik Suçu Hakkında

T.C. Yargıtay 11. Ceza Dairesi 
E: 2010/10745
K: 2012/21513
T: 11.12.2012

ÖZET : Fikri sahtecilik olarak adlandırılan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçunun oluşabilmesi için, kişinin (sanığın )açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Motorlu taşıtlar sürücü kursu sınavına sanık yerine onun nüfus cüzdanını kullanarak diğer sanığın girdiği, salon görevlisi tarafından kimlik kontrolü sırasında nüfus cüzdanındaki fotoğrafın sanığa benzememesi nedeniyle durumun farkedildiği ve görevlilerce herhangi bir belgenin düzenlenmemiş olması karşısında, yalan beyan suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilerek beraatlerine karar verilmesi gerekir.

Savunmaları talimat mahkemesi aracılığıyla alınan sanıkların duruşma zaptına yansıyan olumsuz bir davranışlarının ve geçmişte sabıkalarının da bulunmamasına rağmen soyut ve yetersiz şekilde `duruşmadaki tutum ve davranışları` gerekçe gösterilerek haklarında cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmaması hukuka aykırıdır.

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 1-5237 sayılı TCK`nun 206. maddesinin gerekçesinde belirtildiği gibi düzenlenen ve doktrinde "fikri sahtecilik" olarak adlandırılan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçunun oluşabilmesi için, kişinin (sanığın )açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaata göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece kişinin (sanığın )beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise bu maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında, 17.02.2007 günü yapılan motorlu taşıtlar sürücü kursu sınavına sanık ...`in yerine onun nüfus cüzdanını kullanarak sanık ...`in girdiği, salon görevlisi tarafından kimlik kontrolü sırasında nüfus cüzdanındaki fotoğrafın sanık ...`e benzememesi nedeniyle durumun farkedildiği ve dosya kapsamına göre görevlilerce herhangi bir belgenin düzenlenmemiş olması karşısında, yalan beyan suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,

2-Kabule göre de;

a-Savunmaları talimat mahkemesi aracılığıyla alınan sanıkların duruşma zaptına yansıyan olumsuz bir davranışlarının ve geçmişte sabıkalarının da bulunmamasına rağmen soyut ve yetersiz şekilde `duruşmadaki tutum ve davranışları` gerekçe gösterilerek haklarında cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmaması,

b-TCK`nun 53/5. maddesine aykırı olarak sanıkların 2 yıl süreyle kamu haklarından yoksun bırakılmalarına karar verilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

 

x
Çerez Politikası

Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz.  Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.

Kabul et ve Kapat