Loading...
07.07.2022

El Atmanın Önlenmesi

T.C. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 
E. 2002/2647
K. 2002/2894
T. 15.4.2002

ÖZET : Kapatıldığı iddia edilen su arkı, davalıya ait 24 parsel içerisinde yer almaktadır. Ancak, söz konusu ark kadastral paftada işaretli değildir. Kadim olduğu ileri sürülen arkın, kadastro çalışmaları sırasında tespitinin yapılmaması halinde, arkın kapsamı içersinde kaldığı taşınmaz malikine karşı elatmanın önlenmesi davası açma olanağı yoktur. Çünkü bu ark zeminde fiilen mevcut olmakla birlikte hukuken mevcut değildir.

DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine 15.9.1999 gününde verilen dilekçe elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen 24.9.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, su arkına elatmanın önlenmesi ve suyun kesilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme; su arkına elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, manevi tazminat davasının reddine, maddi tazminat davasının da kısmen kabul ve kısmen reddine karar vermiş, hükmü davalı vekili temyize getirmiştir.

Davacı, 27 parselin maliki olduğunu, 24 parsel maliki olan davalının kendi parseli içinde yer alan kadim su arkını kapatarak 27 parsele su akışına engel olduğunu, bu nedenle susuz kalan ağaçlarının da kuruduğunu ileri sürerek iş bu davayı açmıştır. Kapatıldığı iddia edilen su arkı, davalıya ait 24 parsel içerisinde yer almaktadır. Ancak, söz konusu ark kadastral paftada işaretli değildir. Kadim olduğu ileri sürülen arkın, kadastro çalışmaları sırasında tespitinin yapılmaması halinde, arkın kapsamı içersinde kaldığı taşınmaz malikine karşı elatmanın önlenmesi davası açma olanağı yoktur. Çünkü bu ark zeminde fiilen mevcut olmakla birlikte hukuken mevcut değildir.

Bu duruma göre, davalı taşınmazı içerisinde bulunan ancak kadastral paftada yer almayan su arkına elatmanın önlenmesi istenemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu gibi davanın kısmen kabul ve kısmen reddi şeklinde hüküm tesisi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 15.4.2002 günüde oybirliği ile karar verildi.