Loading...
10.05.2022

Derece Kararı

T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
E. 2012/5092
K. 2012/22035
T. 22.6.2012

ÖZET : Borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereğince icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Fatma Seyhan Keleş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : İ.İ.K.nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereğince icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir.

Somut olayda borçlunun Ziraat Bankası Gümüşhane Şubesinde bulunan hesaplarına haciz konulduğu, aynı hesap üzerinde şikayete konu takip dosyası dışında da hacizler bulunduğu, banka tarafından borçlunun hesabında bulunan tutarın icra müdürlüğüne gönderildiği, icra müdürlüğünce bu paranın ilk üç sırada haczi bulunan takip dosyalarına ödendiği anlaşılmaktadır. Aynı banka hesabında haczi bulunan şikayetçi üçüncü kişi Gümüşhane Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından icra müdürlüğüne yapılan başvuruda 6183 Sayılı Kanunun 21. madde hükümleri nazara alınarak blokeli söz konusu bedelin taksimatının yapılması talebinde bulunulduğu: icra müdürlüğünce dosyanın infazen işlemden kaldırıldığından bahisle bu talebin reddedilmesi üzerine anılan işlemin şikayet konusu edildiği görülmektedir.

Her ne kadar şikayet eden üçüncü kişi icra dosyasının tarafı değil ise de, haciz alacaklısı olması sebebiyle aktif husumet ehliyeti vardır. Ayrıca hacze iştirak eden alacaklılar, sıra cetveli yapılmadan sıra cetveline itiraz ya da şikayet niteliğindeki başvurularda bulunamayacaklarından, haciz koyduran alacaklıların sıra cetveli düzenlenmesini talep etmekte hukuki yararları bulunmaktadır.

Bu durumda anılan yasal düzenlemeler uyarınca, icra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenmesi zorunlu olup, mahkemece, şikayetin icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine karar verilmek suretiyle kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.`nun 366. ve H.U.M.K.`nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.