ÖZET : Dava, cinsel saldırı eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminatın tutarını belirlenirken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel ( objektif ) olarak göstermelidir.Dava konusu olayın oluş biçimi, gelişimi, eylemin niteliği gözetildiğinde, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır.
DAVA : Davacı Tuğba B. ve diğerleri vekili tarafından, davalı Mürsel A. aleyhine 25.05.2009 gününde verilen dilekçeyle cinsel saldırı eylemine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.05.2010 tarihli kararın Yargıtay`ca incelenmesi davacılar vekiliyle davalı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan raporla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : 1- )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- )Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, cinsel saldırı eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacılar İsmail ve Nimet B. yönünden davanın reddine, davacı Tuğba B. yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel ( objektif ) olarak göstermelidir. Çünkü Kanunun takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Kanunun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna dair bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayın oluş biçimi, gelişimi, eylemin niteliğiyle yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı Tuğba B. yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda ( 2 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı yararına BOZULMASINA, davacıların tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen sebeplerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, 15.02.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat