Loading...
16.08.2022

Cevap Dilekçesinin Uzatılmasına Karar Verilmesi

T.C. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 
Esas: 2015 / 332 
Karar: 2015 / 7522 
Karar Tarihi: 23.11.2015

ÖZET: Dava dilekçesi, davalı tarafa 06.03.2012 tarihinde ve iki haftalık kesin süre içerisinde cevap hakkı tanınacağına dair meşruhatı ihtiva eder şekilde tebliğ edildiği, davalı tarafın 19.03.2012 tarihinde ve süresinde gerekçeleri de belirtilmek sureti ile bir aylık ek süre talep ettiği, hakim tarafından dilekçe üzerine iki hafta uzatılmasına dair ibarenin yazıldığı, ancak ek sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağının belirtilmediği, çıkartılan tebligatta ise "19.03.2012 havale tarihli süre uzatım dilekçesinin kabulü ile tarafınıza cevap verme süresinin bitiminden itibaren iki hafta süre verilerek süreniz uzatılmıştır." ibaresinin yazılı olduğu ve 04.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. HMK`nın ilgili maddesinin çıkarılış amacına göre, bu hususun karşı tarafa tebliğ tarihinden itibaren başlayacağının kabulü gerekir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek cevap dilekçesinin süre geçtiğinden bahisle yok sayılması doğru olmadığı gibi, zamanaşımı ile ilgili talebin de cevap dilekçesi süresinde verilmediğinden bahisle dikkate alınmaması doğru olmamıştır.

(1163 S. K. m. 17) (6100 S. K. m. 122, 127)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. 

Karar: Davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkilini üyelikten ihraç ettiğini, daha sonra müdahalenin men-i ve tapu iptal davası açtığını ve yargılama sonucunda müvekkilinin aleyhine kabul kararı verildiğini, ancak müvekkilinin kendisine kaba inşaat olarak teslim edilen taşınmaza masraf yaptığını ileri sürerek, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca müvekkilinin ödemiş olduğu satış bedelini ve tüm tadilat giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 17/5. maddesi uyarınca davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını ve davalı kooperatiften alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının zamanaşımını ileri sürdüğü dilekçesinin yerinde olmadığı, tapu iptali ve tescil ile men-i müdahaleye ilişkin verilen kararın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl içinde zamanaşımı süresi dolmadan dava açıldığı, davacının kooperatife yaptığı ödemelerin toplam reel değeri ile iş yerine ödediği bedelin dava tarihindeki toplam bedelin 43.472,54 TL olduğu gerekçesi ile taleple bağlı kalınarak 30.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesi, davalı tarafa 06.03.2012 tarihinde ve HMK`nın 122. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içerisinde cevap hakkı tanınacağına dair meşruhatı ihtiva eder şekilde tebliğ edildiği, davalı tarafın 19.03.2012 tarihinde ve süresinde gerekçeleri de belirtilmek sureti ile HMK`nın 127. maddesi gereğince 1 aylık ek süre talep ettiği, hakim tarafından dilekçe üzerine 2 hafta uzatılmasına dair ibarenin yazıldığı, ancak ek sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağının belirtilmediği, çıkartılan tebligatta ise "19.03.2012 havale tarihli süre uzatım dilekçesinin kabulü ile tarafınıza cevap verme süresinin bitiminden itibaren 2 hafta süre verilerek süreniz uzatılmıştır." ibaresinin yazılı olduğu ve 04.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. HMK`nın 127. maddesinin çıkarılış amacına göre, bu hususun karşı tarafa tebliğ tarihinden itibaren başlayacağının kabulü gerekir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek cevap dilekçesinin süre geçtiğinden bahisle yok sayılması doğru olmadığı gibi, zamanaşımı ile ilgili talebin de cevap dilekçesi süresinde verilmediğinden bahisle dikkate alınmaması doğru olmamıştır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
x
Çerez Politikası

Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz.  Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.

Kabul et ve Kapat