Loading...
22.06.2022

Cevap Dilekçesinde Yoksulluk Nafakası İstemi Bulunmadığı Halde Tahkikat Aşamasında Yoksulluk Nafakası Talep Edilmesi İddianın Genişletilmesi Niteliğindedir

T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 
E: 2016/ 16604 
K: 2017 / 7142 
T: 08.06.2017

ÖZET: Kadının süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası istemi bulunmadığı halde, tahkikat aşamasında sunduğu dilekçesinde yoksulluk nafakası talep etmiştir. Bu talep iddianın genişletilmesi niteliğindedir. Bu durumda erkeğin açık rızası bulunmadığına ve usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmadığına göre davalı kadının bu talebi artık incelenemez. O halde, davalının yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
(4721 S. K. m. 145, 158) (6100 S. K. m. 141)
 
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
 
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
 
2- DavaIı kadının süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası istemi bulunmadığı halde, tahkikat aşamasında sunduğu 11.12.2015 tarihli dilekçesinde yoksulluk nafakası talep etmiştir. Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarım genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK m. 141/1). Bu talep iddianın genişletilmesi niteliğindedir. Bu durumda davacı erkeğin açık rızası bulunmadığına ve usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmadığına göre davalı kadının bu talebi artık incelenemez. O halde, davalının yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
 
3- Davalı kadın evliliğin iptali halinde TMK madde 158 uyarınca iyi niyetli olduğundan bahisle haklarının korunmasını talep etmiştir. TMK 158. maddede " Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyiniyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur" hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece davalının iyi niyetli olup olmadığı değerlendirilmemiş, davanın TMK madde 145`e dayalı olarak açıldığından ve bu davada istenemeyeceğinden bahisle haklarının korunması talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece davalının iyiniyetli olduğuna dair ideası hususunda araştırma yapılarak evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunun korunması talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile talebin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
 
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.