29.07.2022
Çalışma Şeklinin Belirlenmesi
T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
E. 2010/17576
K. 2012/26917
T. 10.7.2012
ÖZET : İşçilik alacaklarının talep edildiği davada, taraflar arasındaki sözleşmenin içeriğinden çalışma şeklinin ne olduğu belirlenmemiş, tanık ifadelerinden de bu husus açıklığa kavuşturulmamıştır.Mahkemece gerekirse mahallinde keşif yapılarak ve yine gerekirse tanıklar da yeniden dinlenerek çalışma şeklinin ne olduğunun, parça başı olup, olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde araştırılarak sonuca gidilmesi gerekir. Çalışma sürelerinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip, parça başı çalışma olsa da fazla mesai yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekir. Mesaisini davacının kendisinin ayarladığından bahisle fazla mesai ücreti talebinin reddi hatalıdır.Ayrıca, davacıya, çalışma sürelerine ait izin ücretlerinin verilip verilmediği yöntemince araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.Davacının ilk çalışma süresine ait çalışmaları sonucunda dosyaya ibraz olunan ibranamenin çalışırken ya da işe girdiğinde alındığı iddiaları tanıklardan etraflıca sorularak bu iddia üzerinde durulmamıştır. Bu hususlar araştırılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması da hatalıdır.
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, hafta tatili, fazla mesai, milli bayram ile yıllık izin ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Güven tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin 29/08/2008 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai-hafta tatili-genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ilk olarak 20/04/1999-31/07/2004 tarihleri arasında çalıştığını, 31/07/2004 tarihinde istifa ederek ve işvereni ibra ederek işten ayrıldığını, 04/01/2008 tarihinde Osmangazi Edaş ile yüklenici firma olarak sözleşme imzaladığını, aynı tarihte davacıyla belirli süreli part-time iş sözleşmesi imzalayarak işe aldığını, davacının kendisine teslim edilen aracı hizmet dışında özel işinde kullanarak ve özel kullanım sırasında benzin deposunu delerek zarar verdiğini ve bu konuda tutanak tutulduğunu, tutanak sonrası hasar bedelinin maaşından düşüleceğinin kendisine bildirilmesi üzerine kendisine ağır küfürler ederek anahtarı atıp işi bıraktığını savunarak davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin haklı neden olmaksızın davalı tarafça feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki sözleşmenin içeriğinden çalışma şeklinin ne olduğu belirlenmemiş, tanık ifadelerinden de bu husus açıklığa kavuşturulmamıştır.
Bu nedenle, Mahkemece gerekirse mahallinde keşif yapılarak ve yine gerekirse tanıklar da yeniden dinlenerek çalışma şeklinin ne olduğunun, parça başı olup, olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde araştırılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
3- Parça başına göre ücret ödenen işlerde, fazla çalışma süresince işçinin ürettiği parça veya iş tutarının hesaplanmasında zorluk çekilmeyen hallerde, her bir fazla saat içinde yapılan parçayı veya iş tutarını karşılayan ücret esas alınarak fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma ücreti hesaplanır.
Bu usulün uygulanmasında zorluk çekilen durumlarda, parça başına veya yapılan iş tutarına ait ödeme döneminde meydana getirilen parça veya iş tutarları, o dönem içinde çalışılan normal ve fazla çalışma saatleri sayısına bölünerek bir saate düşen parça veya iş tutarı bulunur. Bu şekilde bulunan bir saatlik parça veya iş tutarına düşecek bir saatlik normal ücretin yüzde elli fazlası fazla çalışma ücreti, yüzde yirmibeş fazlası ise fazla sürelerle çalışma ücretidir. İşçinin parça başı ücreti içinde zamsız kısmı ödendiğinden, fazla çalışma ücreti sadece yüzde elli zam miktarına göre belirlenmelidir.
Çalışma sürelerinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip, parça başı çalışma olsa da fazla mesai yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekir. Mesaisini davacının kendisinin ayarladığından bahisle fazla mesai ücreti talebinin reddi hatalıdır.
4- Yıllık ücretli izin, Anayasal teminat altına alınıp çalışanlara verilen sosyal bir haktır. Bu nedenle, izin ücretinin çalışma ücreti içinde ödeneceğine dair düzenleme de Anayasa hükmü karşısında geçersiz olup, davacıya, çalışma sürelerine ait izin ücretlerinin verilip verilmediği yöntemince araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır.
5- Davacının ilk çalışma süresine ait çalışmaları sonucunda dosyaya ibraz olunan ibranamenin çalışırken ya da işe girdiğinde alındığı iddiaları tanıklardan etraflıca sorularak bu iddia üzerinde durulmamıştır. Bu hususlar araştırılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.