ÖZET : Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcu ödediğini ileri sürerek takibin durdurulmasını istemiştir.Takibe konu çek fotokopisi sunulduğu ve üzerinde "20.000 TL çek tahsil edilmiştir" yazılı olduğu, ayrıca alacaklı vekilinin imzalarını içeren 4 adet tahsilat belgesi sunduğu anlaşılmaktadır.Alacaklı vekilinin ise beyanında, borçlunun sunmuş olduğu belgeleri kabul ettiği ancak dosya borcunun ödeme yapılan miktardan fazla olması sebebiyle yeniden hesaplama yapılmasını talep etmiştir. Borç tutarının belirlenmesi bakımından bu ifadelerin mahkemece değerlendirilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nezihe Deniz Etral tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : İ.İ.K.nun 71/1. maddesi gereğince borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belgeyle ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.
Borçlunun yukarda belirtilen yasa hükmü uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcu ödediğini ileri sürerek takibin durdurulmasını istediği, bu anlamda takibe konu çek fotokopisini sunduğu ve üzerinde "20.000 TL çek tahsil edilmiştir" yazılı olduğu, ayrıca alacaklı vekilinin imzalarını içeren 4 adet toplam 1400 TL tutarında tahsilat belgesi sunduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilinin ise 27.9.2011 tarihli celsedeki beyanında, borçlunun sunmuş olduğu belgeleri kabul ettiği ancak dosya borcunun ödeme yapılan miktardan fazla olması sebebiyle hesaplama yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece B.K.`nun 84. maddesi de gözetilerek borç tutarının tespiti bakımından konunun uzmanı olan bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak Yargıtay denetimine imkan verecek nitelikte bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.`nun 366. ve H.U.M.K.`nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat