Loading...
28.04.2022

Avukatın Rüchan Hakkı

T.C. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi
Esas: 2004 / 6607
Karar: 2005 / 1520
Karar Tarihi: 18.02.2005

ÖZET: Dava konusu somut olayda davacı, müvekkiline ait olmayan bir mal varlığı bütününden, diğer bir anlatımla davalının iflas masasından olan alacağına rüçhan hakkı tanınmasını istemektedir. Davacı avukatın davalı iflas masasına anılan yasa hükmü gereğince kazandırdığı bir mal ya da para bulunmamaktadır. Bu durumda alacağının da rüçhanlı olarak kabul edilmesi mümkün olmayıp, yazılı gerekçeyle davanın kabulünde isabet görülmemiştir.(1136 S. K. m.166)

 

Dava: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

 

KARAR Davacı, davalı aleyhinde Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi`nde açılan ve 23.10.2002 günü karara bağlanan 2001/154 E., 2002/630 K. sayılı davada, davacı Sat Beton San. Tic. AŞ.nin vekilliğini yaptığını; dava sonucunda mahkemece lehine 3.496.009.628.-TL. vekalet ücretine hükmedildiğini; bu alacağının masaya kaydı için başvurduğu davalı iflas idaresince düzenlenen 26.06.2003 tarihli ek sıra cetvelinde alacağının Avukatlık Kanunu`nun 166/II nci maddesine aykırı olarak altıncı sıraya yazıldığını ileri sürerek alacağının birinci sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı iflas idaresi memurları, davacının dayandığı hükmün, alacağı ile ilgili bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.

 

İcra Mahkemesi`nce yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davacının davalı şirketten alacağının Avukatlık Kanunu`nun 166/II nci maddesi kapsamında rüçhanlı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı iflas idaresi memurlarınca temyiz edilmiştir.

 

Avukatlık Kanunu`nun 166/II nci maddesine göre, sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilinin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. Maddenin metninden de açıkça anlaşılacağı gibi, rüçhan hakkı ancak müvekkile kazandırılan şeyler üzerinde ve müvekkilin diğer alacaklılarına karşı ileri sürülebilecek nitelikte bir haktır.

 

Somut olayda davacı, müvekkiline ait olmayan bir mal varlığı bütününden, diğer bir anlatımla davalının iflas masasından olan alacağına rüçhan hakkı tanınmasını istemektedir. Davacı avukatın davalı iflas masasına anılan yasa hükmü gereğince kazandırdığı bir mal ya da para bulunmamaktadır. Bu durumda alacağının da rüçhanlı olarak kabul edilmesi mümkün olmayıp, yazılı gerekçeyle davanın kabulünde isabet görülmemiştir.

 Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı iflas idaresi memurlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.02.2005 günü oybirliği ile karar verildi.