Loading...
01.04.2022

Abonelik Sözleşmesinin Ticarethane İçin Düzenlenmesi Durumunda Uyuşmazlığın Çözümü Genel Mahkemelerin Görevindedir.

T.C. Yargıtay  3.Hukuk Dairesi

Esas:  2014/338

Karar: 2014/6407

Karar Tarihi: 28.04.2014

ÖZET: Somut olaya gelince, dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusunun abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağa vaki itirazın iptali talebine ilişkin olduğu ve abonelik sözleşmesinin davalının işletmekte olduğu oto galeriye ait "Ticarethane" için düzenlendiği anlaşıldığından, davalı tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir.

(4077 S. K. m. 2, 3, 22)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlunun 2061071 nolu elektrik aboneliğine ilişkin tanzim olunan faturaları ödemediği, bu faturaların tahsili için davalı aleyhine Bakırköy 5. İcra Müd.`nün 2008/10766 sayılı dosyasında takip başlatıldığını; davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, vaki itirazının iptali, takibin devamı ve %40`dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

 Mahkemece; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, talebin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı bahisle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 115. maddesi gereğince usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

 Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.

 Somut olaya gelince, dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusunun abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağa vaki itirazın iptali talebine ilişkin olduğu ve abonelik sözleşmesinin davalının işletmekte olduğu oto galeriye ait "Ticarethane" için düzenlendiği anlaşıldığından, davalı tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir.

 Hal böyle olunca, mahkemece Genel Mahkeme sıfatıyla ve genel hükümlere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

 Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

 Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince bozulmasına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.