Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalı bankadan kullanmış olduğu konut ve tüketici kredileri nedeniyle kendisinden komisyon, dosya masrafı ve yapılandırma bedeli adı altında haksız olarak toplam 5.089,27 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bu miktarın kesinti tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.927,68 TL`nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile kullanmış olduğu konut ve tüketici kredileri nedeniyle kendisinden haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü 5.089,27 TL`nin davalıdan tahsilini istemiş, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 4.927,68 TL`nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kabulüne karar verilen kalemler arasında Mahkemece yeniden yapılandırma olarak kabul edilen 1.096,74 TL de bulunmaktadır. Ne var ki; dosya içerisindeki belgelerden 1.096,74 TL`lik kesintinin yapılandırma bedeli mi yoksa gerçekten erken ödeme mi olduğu anlaşılamamaktadır. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin faiz türüne göre, davacıdan kredi borcunun erken kapatılması halinde erken kapama ücretinin tahsilinde yasal olarak hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte uygulamada sık rastlanıldığı üzere; faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle, bankalarca yeni faiz oranları üzerinden ödeme miktarları ve tarihlerinin yeniden yapılandırılması yoluna gidildiği, bu işlem yapılırken bir kısım bankalar tarafından ek sözleşme adı altında bir sözleşme tanzim edildiği, bir kısım bankalar tarafından ise eski sözleşmenin feshedilerek yeni bir sözleşme tanzim edildiği bu işlemler esnasında ise kredi borçlularından farklı isimler altında ücretler tahsil edildiği anlaşılmakta ise de, yeniden yapılandırma işleminin yasada belirtildiği şekilde bir erken ödeme niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, yapılan işlemin teknik olarak erken ödeme niteliğinde bulunmayıp yapılandırma işlemi niteliğinde bulunması halinde, erken ödeme ücreti adı altında bir ücretin tüketicilerden alınmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. O halde Mahkemece, 1.096,74 TL`lik kesintiye ilişkin dekont açıklamasında kapama ibaresine yer veriliyor olması ve dava dilekçesinde çekilen kredilerin büyük kısmının erken ödeme ile kapatıldığının belirtilmesi karşısında bu kesintinin gerçek anlamda bir erken kapama ücreti mi yoksa yapılandırma bedeli mi olduğunun tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde bu kalemin de iadesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.