ÖZET : Meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmaz üzerine tapuda haciz şerhi işlenmiştir. Kuşadası 2. İcra Müdürlüğünün yazısında, şikayetçinin banka hesaplarına konulan haciz nedeniyle 103. maddeye ilişkin davetiye gönderildiği, bunun dışında İİK.nun 103.maddeye ilişkin davetiye tebliği talebinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Buna göre şikayet konusu taşınmazın haczine ilişkin şikayetçiye İİK`nun 103. maddesine göre davalıya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Şikayetçinin, hacizden daha önce haberdar olduğuna dair dosyada da herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bu durumda, şikayetçi vekilinin başvurusu öğrendiğini beyan ettiği tarihe göre süresinde olup, mahkemece esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Turan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Şikayetçinin haczedilen taşınmazın, İİK`nun 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103 maddeye ilişkin davetiyenin 12/02/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK.nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar.
Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmaz üzerine 08.02.2010 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. Kuşadası 2. İcra Müdürlüğünün 10.02.2012 tarihli yazısında, şikayetçinin banka hesaplarına konulan haciz nedeniyle 103. maddeye ilişkin davetiye gönderildiği, bunun dışında İİK.nun 103.maddeye ilişkin davetiye tebliği talebinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Buna göre şikayet konusu taşınmazın haczine ilişkin şikayetçiye İİK`nun 103. maddesine göre davalıya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Şikayetçinin, hacizden daha önce haberdar olduğuna dair dosyada da herhangi bir kayıt bulunmamaktadır.
Bu durumda, şikayetçi vekilinin başvurusu öğrendiğini beyan ettiği tarihe göre süresinde olup, mahkemece esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K`nun 366 ve H.U.M.K`nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat