T.C. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi
E: 2016/12710
K: 2017/574
T: 30.01.2017
ÖZET: Dava, tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığına göre, uyuşmazlığın tüketici
mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
(6502 S. K. m. 2, 3) (2004 S. K. m. 72)
Dava: Taraflar arasındaki davada... 9. Tüketici ve... 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı
görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm
belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Dava, menfi tespit isteğine ilişkindir.
...9. Tüketici Mahkemesince, davaya konu kredinin tüketici kredisi niteliğinde olmayıp ticari kredi
niteliğinde olduğu anlaşıldığından 4077 sayılı Kanun kapsamında bir tüketici işlemi olarak kabulü
mümkün olmadığından davanın mahkememizin görev alanına dahil olmadığı, taraflar arasındaki
ihtilafa ilişkin davanın görülme yerinin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı
verilmiştir.
...2. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı ...`ın tüketici kredisi nedeniyle kefaletine ilişkin kefilliğinin
sahte olduğunu, imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü dikkate alınarak 6502 sayılı Tüketicinin
Korunması hakkında Kanunun 3. maddesi gereğince tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan
uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığın tüketici işlemi olması durumunda görevli mahkemenin tüketici
mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; "Bu Kanun, her türlü
tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar denilmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesi
"Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil
olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder" şeklindedir.
Mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için,
satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin
ise "Ticari veya mesleki amaçla hareket etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya
hukukî işlem bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davacının davalı banka tarafından dava dışı ...`a kullandırılan 50.000,00.-TL limitli
tüketici kredisine kefil olmadığının tespiti ve bu sözleşmedeki kefilliğin iptali talebiyle menfi tespit
davası açtığı anlaşılmaktadır.
Dava, tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığına göre, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde
görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK`nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... 9.
Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30.01.2017 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat